1)Robert Capa
Richard Whelan’ın kalema aldığı, Agora Kitaplığı tarafından 2006 yılında basılan kitap, “Vurulup Düşen Asker” isimli çalışması ile akıllara kazınan, Magnum ajansının kurucu isimlerimden birisi Robert Capa’nın en kapsamlı ve doğru biyografisi olarak kabul edilmektedir. “Teknik olarak kötü ama güçlü bir görüntüyü, tekniği iyi ama zayıf bir görüntüye her zaman tercih ederim,” duruşuyla zamanın dondurulmasının önemini en iyi aktaran isimlerden biri haline gelmiştir.
2)Foto Muhabiri Ara Güler
Nezih Tavlaş’ın yazarlığını yaptığı, Fotoğrafevi tarafından 2015 yılında basılan “Foto Muhabiri Ara Güler” isimli eserde, fotoğrafın en önemli isimlerinden birisi olan Ara Güler’in hayatı anlatılmaktadır. Gerçekçilik akımının büyük temsilcisi Ara Güler’in biyografisinin konu edildiği kitapla ilgili Şenyüksel “Ama insanı var olduğu gerçeklikten koparmadan aynı oranda da estetik bir biçimde fotoğraflayarak bu efsane isimlerin arasında hak ettiği yeri alan Ara Güler gibi bir efsanenin hayatını bu kitapla sizlere aktarmış olmaktan kıvanç duyuyoruz. Kitabın her sayfasında, Ara Usta’nın hayata bakışındaki o müthiş “sense of humour” hissedilecek, beyinlerimize kazınan unutulmaz karelerinin de aslında hiçbir şekilde şans veya rastlantıyla oluşmadığı görülecek” yorumunu yapmıştır.
3) Foto Galatasaray
Tayfun serttaş’ın kaleme aldığı, Aras Yayıncılık ve Sanat Dizisi tarafından 2012 yılında okurlarla buluşan, ilk baskısı tükendikten sonra meraklılarının uzun süredir beklediği Foto Galatasaray, Cumhuriyetin ilk yıllarında kurulan ve 1985’e kesintisiz hizmet veren fotoğraf stüdyosu Foto Galatasaray’ın tarihine ışık tutuyor. Meslek hayatı boyunca 1942 Varlık Vergisi, 6-7 Eylül 1955 olayları, 1974 Kıbrıs Savaşı başta olmak üzere, köyden kente göçün en şiddetli yaşandığı yıllara ve ülkenin geçirdiği tüm değişimlere kamerasıyla tanıklık eden Maryam Şahinyan, geride bıraktığı yüzbinlerce imajlık arşiviyle, bizlere bütün bir Cumhuriyet tarihinin görsel izdüşümünü sunuyor.
4)İstanbul
Daniel Rondeau’nun yazdığı, Barış Behramoğlu çevirisiyle Notos tarafından 2012 yılında basılan eserde, “”İstanbul ile nihayet on beş yıllık yolculuğumun da sonuna varmış bulunuyorum. Tanca ve İskenderiye’den sonra İstanbul. Dünyanın kabuğunda dönüm noktası olan bu üç şehir, ‘boğazların büyük araştırmacısı’ Ulysses’in seyir ettiği, benim de basit ve mütevazı bir tasvirini yaptığım Yunanistan şehirlerinden geçen 2. yüzyıl coğrafyacısı Pausanias gibi dolaştığım, denizin bu üç kapısı.” sözlerini söyleyen Rondeau, Boğaziçi, surlar, Prens Adaları, köpekler ve kediler, Pierre Loti gibi ögelerle İstanbul’u en başta anlatıyor.
*idefix.com’dan yararlanılarak hazırlanmıştır.