HAYIRSIZ PEYGAMBER BOB DYLAN
Amerika’nın gerilimli yılları, altmışlar… Ve herkesin gündeminde bir adam: Bob Dylan. Sermayesi muamma olageldi. Herkes ondan şarkılarının muhakkak bir olaya tepki ya da eleştiri olmasını beklerken o Vietnam Savaşı hakkında bile fikrini söylemedi.
İşte böyle bir adamdan ve onun ekseninde bir Amerika/Batı dünyasından bahseden bir kitap Hayırsız Peygamber. Müzik aşığı bir yazar Mike Marqusee’nin kaleme aldığı kitap ülkemizde Paris Yayınları’nın girişimiyle raflarda yerini aldı.
Mike Marqusee’nin Bob Dylan hayranlığını da göz önüne alacak olursak gerek siyasi gerekse de toplumsal temelde yaptığı okumalar Bob Dylan üzerindeki bazı şüpheleri aralamaya yarıyor diyebiliriz. Siyah-beyaz karşıtlığının şiddetlendiği 1960’lar ABD’sinde, genç bir folk sanatçısı, ayrımcılığa karşı büyük gösterilerin yapıldığı bir günde tüm dünyaya ilk defa haykırma fırsatı bulur ve zamanın ona neler getireceğini bilmeden geleceğinin inşasına başlar. Siyahilik, Vietnam Savaşı, Soğuk Savaş gibi tüm dünyayı kasıp kavuran ve dünya tarihinde derin izler bırakan olaylar karşısında, her daim dik duran modern bir bilge şarkılarında neleri haykırmaz ki? Sevgisizlik, boşa giden emekler, işçi sınıfının yaşadığı sorunlar, adaletsizlik, savaşın kötülüğü ve daha neler neler…
Sözlerindeki şiirsellik ancak dertli ve güçlü bir yüreğin kaleminden çıkabilir. Kitabın yazarı da okura bu duyguyu, hiçbir detayı atlamadan incelikle veriyor. Öyle ki, birebir belki de şu anda bir çoğumuzun dahi bilmediği bestelerinden, çağdaşlarının eserlerinden yahut kendi yorumunu kattığı bestelerden örneklerle Bob Dylan’ın psikolojik portresini sunuyor okura. Sadece sanatçının değil, aynı zamanda kendisiyle etkileşimde olan diğer kişilerin de gözlerinden, ona bakma fırsatı yakalıyoruz.
Siyasi ve toplumsal olaylar elbette bir sanatçıyı derinden etkiler ve bunun izleri muhakkak sanatçının eserlerinde yer bulur kendisine. Bir müzisyen, savaşın hüznünü veya öfkesini notalarına gizler. Bir şair kelimelerle aşkın ikonasını cümlelerden yontarak elde eder. Ama söz konusu, Bob Dylan olunca ortaya çıkanlar, sıradan bir sanatçıdan beklenenlerden fazlasıdır: Bir dönemin çığlığı, sevinci-hüznü ve çağlar sonrasına ulaşabilecek yeterlilikte şarkılar.
Mike Marqusee böyle bir şarkının karşılaştığı ironik durumları ve Bob’un aslında neler anlatmak istediğini eğlenceli ve iğneleyici bir üslupla anlatarak başlıyor kitabına. Sonra da ona olan hayranlığını, çıkış yaptığı 60’lı yıllarla bağdaştırarak kitaba devam ediyor.
Nobel ödüllü ve asrın mihenk taşlarından biri olan Bob Dylan severlere bu kitabı kaçırmamalarını ve muhakkak okumalarını tavsiye ediyorum. Aşkın en sevimli halini de savaşın en hırçın yüzünü de gitarının telleriyle ve kalbe işleyen sesiyle milyonlara ulaştırabilmiş Bob Dylan’ı anlamak için güzel bir kitap elimizdeki.
Alınız ve keyifle okuyunuz!
Hazırlayan: Abdullah Emre Aladağ