İngiliz prodüktör Andy Stott subjektiflikten uzaklaşarak oluşturduğu deneysel, elektronik dünyasıyla 27 Ekim gecesi Garaj’daydı!
İlk albümünü 2006 yılında “Merciless” yayınlayan dub ve tekno türlerinde yaptığı çalışmalarla adından yer altı dünyasında bolca bahsettiren Stott, yaklaşık bir buçuk saat süren performansıyla seyirciyi, bireysel tecrübelerinden arınarak oluşturduğunu söylediği, kendine has tınılarla farklı bir dünyaya götürdü.
Her yeni albümüyle kendi estetiğini geliştirmeye devam eden Andy, performansında 2016 yılında çıkardığı “Too Many Voices” albümünden parçalara yer verdiği gibi, sosyal müzik platformlarında popüler olan eserlerine de yer vermeyi unutmadı.
Andy, şarkı isimlerine ve kliplerine bakıldığı zaman, müziğiyle beraber insanları sadece eğlendirmeyi amaçlamıyor gibi duruyor. Şarkı isimlerini incelediğimiz zaman zayıflayan insan ilişkilerine, sosyo-ekonomik durumlara ve artık teknoloji ile iç içe geçmiş yaşantılarımıza atıflarda bulunuyor.
Sadece müzikle, ses dalgalarıyla oynayarak oluşturduğunuz atmosferle, bunları nasıl mı çıkarabilirsiniz? Bunun için Andy’yi canlı dinlemeniz gerekiyor.