Instagramda kimleri takip ediyorsunuz? Ben sevdiğim ve tanıdığım sanatçıları, ilham aldığım yazarları, yine tanıdığım bloggerları, değerli müzisyenleri… Bu aralar da en çok “gezi blogları”nı takip ediyorum. Gezmeyi, yolda olmayı, yolculuğu sevdiğim kadar keşfetme arzusunu ve yeni yerler görmeyi de seven birisi olarak onların gözünden dünyaya bakmak oldukça ilham verici geliyor.
Özellikle evlere kapandığımız şu sıralar için; eski paylaşımlarını yazılarını okuduklarım, rotalarını takip etmeyi sevdiğim birkaç sayfa var. En sevdiklerimden birisi ise sevgili Deniz Tarhan. Ne hoş ki kendisi artık Tiflis de yaşıyor. Yollarımızın burada kesişmesiyle de kendisini tanıdığım için çok mutluyum.
Deniz, uzun zamandır dünyayı geziyor. Bu uzun aradan önce çocuğu ile çıktığı yolculuklarla annelere de ilham olduğu gerçek. Sizinle birlikte bu hoş sohbeti birlikte yapalım ve size de ilham olsun dileğiyle, keyifli okumalar…
- Sevgili Deniz, seni tanımak, Tiflis de karşılaşmak ve sohbet etmek çok güzel:) Öncelikle buraya gelmeden, hatta daha da öncesinden biraz bahsedelim isterim. Kendini biraz anlatır mısın?
Merhaba, çok teşekkürler, benim için de öyle. Kırklareliliyim, liseyi bitirene kadar orada yaşadım. İstanbul Bilgi Üniversitesi, Matematik / Bilgisayar Bilimleri mezunuyum. Tiflis’e gelmeden önce eşim ve şu anda 5 yaşında olan oğlumla İstanbul’da yaşıyordum. Özel bir bankanın teknoloji ekibinde yazılımcı olarak çalışıyordum. Eşime bir iş teklifi gelmesi üzerine 2018 yılı başında önce eşim, 6 ay sonra da ben ve oğlum Tiflis’e taşındık.
2) Uzun zamandır dünyayı geziyorsun:) Gezi bloggeri olmak gibi bir hayalin var mıydı öncesinde? Bu sonradan kendiliğinden mi gelişti, hikâyen nasıl başladı?
Ben daha sosyal medya hayatımıza bu kadar girmemişken de seyahat ediyordum. Bazen arkadaşlarımdan öneriler isteyenler oluyordu ve öneri mailleri atıyordum. Gezi bloğu yazmak aklımın ucundan bile geçmiyordu ama 2012 yılında, o zamanlar İspanya’da yaşayan kuzenimle birlikte bir blog açmıştık. Sevdiğimiz tariflerimizi ve çok beğendiğimiz restoranları yazıyor ama hiç kimseyle paylaşmıyorduk, tamamen kendimize not olsun diye açılmış bir blog idi, ona rağmen fena olmayan bir okunması vardı. Sonra her seferinde mail hazırlamak yerine gezilerimi de bu şekilde toparlamaya karar verdim. Bu bloğu da 2 sene kadar hiç paylaşmadım, sonra bu kadar emek veriyorum bari paylaşayım dedim:)
3) Maalesef tüm dünya olarak zor bir zaman geçiriyoruz. Bu noktada gezilerine ara vermeden öncesini daha çok konuşalım isterim. En sevdiğin en unutamadığın anılarından başlayalım mı? Kaç ülke gezdin?
Her seyahatte mutlaka unutmadığım bir anı oluyor aslında ama şu an biraz tropiklere özlemim olduğu için eşimle baş başa gittiğimiz Phuket ve oğlumla baş başa gittiğimiz Bali anıları ilk aklıma gelenler. Phi Phi adalarında, sabah erkenden bize özel bir long tail botla çıkıp muhteşem deniz ve doğaya gözlerini açmak, Bali’de akşam üstü harika müzikler eşliğinde, denize karşı müthiş bir gün batımına şahit olmak ve daha nice hatıraları düşününce yüzümde kocaman bir gülümseme beliriyor. Zaten Tayland ve Endonezya her tür gezgini mutlu edecek yerler diye düşünüyorum. Gittiğim ülke sayısını tam bilmiyorum, bir ara sayıyordum sonra bıraktım, 50’nin üzerinde olması gerekiyor.
4) Çocukla seyahat etmek zor oluyor mu? Çok tatlı bir oğlun var:) Seyahatlerine ara vermeden birlikte geziyorsunuz, seni zorlayan ya da sevdiğin anları anlatır mısın?
Çocukla seyahat etmek kolay bir şey değil gerçekten ama bence çocukla evde oturmak daha zor. Eğer çocuksuz seyahatlerinizle, şimdikileri kıyaslamaya kalkarsanız mutsuz olabilirsiniz. Artık çocuk sahibi olduğunuzu kabul edip seyahatlerinizi ona göre planlamak ve birlikte iyi vakit geçirmeye çalışmak önemli. Eşimin iş yoğunluğu nedeniyle biz oğlumla pek çok baş başa seyahat yaptık, beni bu seyahatlerde tek zorlayan eşya yükü oluyordu açıkçası. İkimiz yalnızken sadece onunla ilgilendiğim için seyahatlerimiz epey verimli ve keyifli geçiyordu. Gittiğimiz yerleri onun gözüyle de görebilmek çok eğlenceli. Ailece gittiğimiz seyahatlerde ise ilgiyi sürekli kendisine istemesi bazen zorlayıcı oluyor.
5) Büyük bir cesaret olduğu gerçek. Gerçekten çok güzel, tek başına oldukça zorlayıcı olabilirken, birlikte ilham verici. Kendisinin merak duyduğu, görmek istediği bir yer var mı?
Daha önce Afrika’ya gitmemize bir hafta kala, oğlum gitmek istemediği için bir aylık planımızı iptal etmiştik ama şimdi izlediğimiz belgeseller ve Lion King, Madagascar gibi çizgi filmlerin etkisiyle Afrika’ya gitmeyi çok istiyor. Bir de kendisi inşaat yapmaya çok meraklı, aklınıza gelebilecek her türlü oyuncak veya malzemeden inşaat yapıyor. Bu nedenle de New York ve Dubai gökdelenleri çok ilgisini çekiyor:)
6) Dünyayı gezen birisi olarak bu uzun ara sanırım biraz fazlaca seni üzdü. Yeniden uçuşların açılmasıyla neler hayal ediyorsun?
Seyahat etmeye o kadar hasretim ki nereye gideceğimi bile hayal edemiyorum yani neresi olursa gideceğim gerçekten. Yaza kadar her şey mümkün mertebe normale dönerse, en son virüs nedeniyle iptal ettiğim iki seyahatim vardı, belki onları yeniden planlarım öncelikle. İtalya’nın Puglia bölgesi ve beş ülkeli uzun bir Orta Avrupa seyahatimiz iptal oldu, o zamanlar çok detaylı planladığım için hazıra konabilirim. Bunlar dışında Türkiye’yi bol bol gezerim sanırım. Kış için ise Meksika veya Güney Afrika ilk istediklerim.
7) Biraz bloğunu konuşalım, harika bilgilerle uzun uzun yazdığın anlattığın bir blog. En çok sevdiğin yazmaktan bahsetmekten zevk aldığın neler? Yerler vs bilgiler olarak.
Çok teşekkür ederim. Mümkün mertebe detaylı yazmaya çalışıyorum, bir okuyucunun aklında soru işareti kalmasın istiyorum. Normalde, seyahatlerden döner dönmez orayla ilgili tüm tecrübelerimi anlatmak tabii ki en sevdiğim şeydi. Seyahat hakkında, bana çok sorulanları cevaplayacak genel ipuçları yazmayı da seviyorum. Tabii şu an pek gezemediğimiz için daha çok güncel konular, teknoloji, dizi ve film önerileri üzerine yazıyorum. Geziler bitti diye yazmayı durdurabilirdim ama devam ettim, ben genel olarak kendi tecrübelerimi ya da araştırmalarımı paylaşmayı seviyorum çünkü herkes faydalansın istiyorum. Umarım bir an önce yine gezilerimizi yazmaya başlarım.
8) Rotalarını nasıl oluşturuyorsun? Bilet fiyatları mı seni etkiliyor önce yoksa görmek istediğin yere zaman ve durum ayırıp gidiyor musun?
Hem bilet fiyatları hem de görmek istediğim yerler belirleyici oluyor. Pandemi yokken her gün ama her gün bilet sitelerini gezerdim. O sene için öncelikli gitmek istediğim yerler ve tarihlere bakardım. Uygun bilet yakaladığımda mutlaka alırdım. Onun dışında bilet sitelerinde aylara göre en uygun bilet fiyatlarını bulabildiğimiz bir arama seçeneği oluyor. Örneğin Mart ayında en uygun biletler ne zaman ve nerelere görebiliyorsunuz. Daha önce gitmediğim herhangi bir şehir veya defalarca gitsem de bıkmayacağım bir yere bilet bulursam alıyordum.
9) Gezmek başka bir tutku, ona kapılınca uzun zaman bir yerde kalma hissi zor gelebiliyor diye düşünüyorum, yine de bir gün tekrar kurumsal hayata dönmeyi düşünüyor musun?
Şu an gerçekten çok zorlanıyorum sürekli aynı yerde ve hatta sürekli evde olduğum için. Kurumsal hayata dönmeyi kesinlikle düşünmüyorum, itiraf edeyim sabah 9 akşam 6 çalışmayı hiç özlemedim ama dünyanın herhangi bir yerinden çalışabileceğim şekilde işimi oturtmak istiyorum.
10) Yeniden pandemi dönemine dönersek, neler yaptın bu mecburi ara verme halinde? Okurlara tavsiye edebileceğin kitap film önerilerin mesela?
Bu dönem çoğu insan gibi bol bol yemek yaptım:) Onun dışında senelerdir izlemediğim kadar çok dizi ve film izledim. Evimizle ilgilendik, bitkilerimiz ve yetiştirdiğimiz minik sebzeler bazen mutluluk kaynağımız oluyor. El işi, hobilerle ilgilenmeye çalıştım. Maalesef bir türlü kitap okuyamadım. Eskiden çok kitap okurdum ama bu dönem bir türlü o konsantrasyonu kendimde bulamadım, her başladığım kitap yarım kaldı. Ben film ve dizi önereyim en iyisi, çok var ama en yenilerden söylemeye çalışayım. Teknoloji sever bir insan olarak 2033 yılında geçen Upload’un konusu ilgimi çekti ve hızlıca bitirdiğim bir dizi oldu. Film olarak Soul, animasyon olsa da herkesin seveceği, sıcacık bir film.
11) En son senin gibi bir Gezi bloggerından tüm dünyayı gezmek isteyenler için (o günler yeniden gelecek inanıyorum) nasıl tavsiyelerin olur, başka minik ipuçların var mı?
Havayolu şirketlerinin kampanyalarını takip edip uygun fiyat yakaladıkça bilet almalarını tavsiye ediyorum öncelikle çünkü seyahatin en büyük masraf kalemlerinden biri ulaşım. İlk defa seyahat edeceklere de korkacak, çekinecek bir şey olmadığını hatırlatmak istiyorum. Bir kere yurt dışına çıktıktan sonra zaten kendileri de görecekler. Bloğumda pek çok farklı konuda öneriler veren seyahat yazıları var, ilgisini çeken bakabilir:) Pandemi döneminde seyahat etmenin önemi daha fazla anlaşılır oldu sanırım. Böyle dönemlerde gezip gördüğümüz her yer bizim için birer “iyi ki” oldu. Herkese bol seyahatli günler diliyorum.
Umarım yeniden tüm dünyaca özlediğimiz her şeye kavuşuruz. Keyifli sohbetin için, vakit ayırdığın için teşekkür ediyorum. Yeniden görüşmek dileğiyle.