- Gerçeğe giden bir yol yoktur, gerçeğin güzelliği de buradadır zaten, o yaşayan bir şeydir.
- Kimseye güvenemezsiniz. Rehber, öğretmen ya da otorite yok. Sadece siz varsınız. Diğer insanlarla ve dünyayla olan ilişkiniz var. Başka bir şey yok.
- Başkalarını suçlamaktan güç alırız. Bu da kendine acımanın başka bir çeşididir.
- Bütün ideolojiler ahmakça. Önemli olan, bir hayat felsefesi değil, günlük hayatımızda -hem görünür olanında, hem de iç dünyamızda- neler olup bittiğini gözlemlemektir.
- Kimsenin size nasıl bakacağınızı söylemesine gerek yoktur. Sadece bakarsınız.
- Gerçek olan ideoloji değil sizsiniz. Kendinizi başka birisinin düşüncelerine göre incelemeye çalışırsanız hep ikinci el bir insan olarak kalırsınız.
- Dışarıdan zorla kabul ettirilen bir düzen, daima düzensizlik yaratmaya mahkumdur.
- “Nasıl değişebilirim?” sorusunun yeni bir otorite yarattığını gerçekten anladığınız an, otoriteyle işiniz kesin olarak bitmiştir.
- Kendimizi anlamak hiçbir otorite gerektirmez. Çünkü biz canlı varlıklarız, devamlı hareket eden, akan, hiç durmayan. Kendimize dünün ölü otoritesiyle baktığımız zaman yaşam denen hareketi, o hareketin güzelliğini ve niteliğini anlayamayız.
- Kendiniz hakkında bildiğiniz her şeyi unutun, şimdiye dek kendiniz hakkında düşündüğünüz her şeyi unutun, işe hiçbir şey bilmiyormuşsun gibi başla.
- Kendi kendinizin öğretmeni ve müridi olmalısınız. İnsanın değerli ya da gerekli kabul ettiği her şeyi sorgulamalısınız.
- Kendimi ancak bir şeyle ilişki kurarken gözlemleyebilirim çünkü hayatın kendisi ilişkiden ibarettir. Kendimi gerçekteki halimle, olmayı istediğim gibi değil, olduğum gibi incelemek zorundayım.
- Çoğumuz fiziksel olarak bile hassas değiliz. Aşırı yemek yiyoruz, doğru beslenmeyi önemsemiyoruz, aşırı sigara ve içki içiyoruz, vücutlarımız iri ve hissiz bir hal alıyor, organizmanın kendisindeki dikkat becerisi körleşiyor. Organizmanın kendisi hissiz ve ağırsa uyanık, hassas, net bir zihin nasıl mümkün olabilir?
- Ortada sağlam basabileceğiniz bir yer, bir kesinlik, bir başarı yoksa, incelemekte, başarmakta özgür olursunuz. Ve özgür gözlerle bakınca, her şey hep yepyenidir. Kendinden emin olan kişi aslında insan olarak ölüdür.
- Bir gerçeği anlayabilmek için onu incelemeli, ondan kaçmamalıyız.
- Bütün dikkatinizi ancak bir şeyi önemsediğiniz zaman verebilirsiniz. Önemsemek anlamayı gerçekten istemek demektir. O zaman bütün kalbinizi ve beyninizi öğrenmeye adarsınız.
- Gerçek olan insanın öncelikli ve kalıcı olarak kendisiyle ilgilendiğidir. Ama psikoloğun ya da benim dediğimi dinlerseniz benim teorilerimi, dogmalarımı, bilgimizi anlamış olursunuz, kendinizi anlamış olmazsınız.
- İnsanın bir bakışta bütün meseleyi görebilecek gözleri yoktur. Gözün öyle net görebilmesi ancak insan ayrıntıları görür ve ardından da sıçrama yapabilirse mümkün olur.
- Gerçekten ciddi olan, gerçeğin ve sevginin ne olduğunu anlama dürtüsüne sahip bir insanın aklında hiçbir kavram yoktur. Yalnız varolanda yaşar.
- “Deneyeceğim,” diyorsun. Bu söyleyebileceğin en korkunç şeylerden biridir. Denemek, elinden geleni yapmak diye bir şey yok. Bir şeyi ya yaparsın ya da yapmazsın. Ev yanarken zamanın geçmesine izin veriyorsun. Dünyanın her yanındaki ve içinizdeki şiddet yüzünden ev yanıyor ve siz, “Bir düşüneyim. Yangını söndürmek için en iyi ideoloji hangisidir?” diyorsunuz. Ev yanarken, suyu getiren adamın saçının rengini tartışır mısın?