ŞAİRİN ŞİİRİ… – Karaköy Mono

Evet, şiir sıçanlarla şiir yazanlar arasında bir fark vardır.

Şiir yazanlar kendileri için bir şey yapmayan insanlardır. 

Şiir sıçanlar ise sadece kendisi için bayağı işler yaparlar.

Şiir yazarken adamlar-kadınlar politika gütmezler ancak.

Şiir yazarken ötekiler amaçlarını şaşırmışlardır maalesef.

İnsan bir dizenin, dahası kıtanın namusuyla yaşayabilir.

Bazı sıçanlar ise yaşamak umurunda olmadan kusarlar.

Şiir yazarken gök, seni çağırır gününe akşamına her defa.

Ama sen yazmak için uğraşırsan sadece gözün boyanır bi.

Şairler kıyıdan yürümek istemez, derinlik çeker onların usunu.

Şairaneler kıyılarda oyalanırken yumurtlayıp konuşurlar hep.

Bir kez çıkıyor olsun elinden-kalemden söz, arşı âlâ titrer hem.

Sen konuştuğunu, yazdığını düşünürken oysaki hep güler o.

Akşam derken birçok kez kurulur sofralar ve konuşulur her şey.

Sen ey şairane, akşamın ilhamı için her şeyi sunarsın da fos.

Bir kız için deli olan şair, elinden kalem düşmez, ağlar da güler de.

Bir çok kız için kendini satmış kişi, maalesef gülünç durumdadır.

İddiası yoktur şairin, yazar geçer hislerini, gördüklerini ve ini.

İddia çok önemlidir o şair için ki kendisi zaten bir hiçtir, anlık.

O kadar çok müzik dinler ki sağır olur kulakları amanın da aman.

Bir şair sesle büyür, kelimelerle çoğalır, gözlerini açar her dünyaya

La la laa la… Bir şair sizden bir şey isterse eğer o şair, şair olsun

Ancak bu dünyaya aldanmışsan sever ki ne mutluluktur aldanmak

O şairler ki aldanmak değildir onların ki, satmaktır namusunu peh

Ona buna ısmarlama şiirler yazarken bitmiştir insanlık için yuhhh

Bir şair ki sabah kuşluk vakti, ikindide ve akşamın en civcivli zamanı

Sevişmek geçer aklından, daha şerefli bir şey düşünmez hiç

Kitap bile okurken en güzel dilberle nasıl da hoşbeş etmeli bilmeli

İn-cin bütün alem koşarken karanlığa o ışığa doğru selametle gitmeli

Ah vah etmeden, bir iki demeden nerede bulduysa dersliklere…

Ve şunu demeli: Yazmayın ya da yazın, yazın ya da yazmayın, yazın

ya da yazmayın, çok da sikimdeydi, aklınızı başınıza alın herifler, ah

kadınlar, can sıkan onca şey varken bir de sizinle mi uğraşacağım lan!

Sanma ki bir şair sadece bunlarla uğraşır, eline kalem alıp sadece…

İçinde ne fırtınalar kopar onun, sen bilemezsin, bilmek istemezsin

Fark et, fark etme, bazen kışı ve yazı nasıl geçirdiğini düşündüğünde 

Anlamlı-anlamsız cümleler kuracaksın içinden, açıklamak için kendine

Çabalayacaksın bir çok şeyi, ama sen, sana mı düştü ey sen bu iş

Haddinden fazla düşündün ve işini ihmal ettin, senden şikayet edecekler

Çünkü o iş sana düşmezken sen, okumadın mı, işitmedin mi, hey!

Kulaklarını açmadın mı hey! İnanmadın mı hey! Sapmadın mı hey!

Alçak, şerefsiz, imansız-kitapsız, insansız ve kemâle ermekten uzak…