Mezhaba No 5, Kodes Kuşu, Mavi Sakal, Şampiyonların Kahvaltısı, Ülkesi Olmayan Adam romanlarıyla tanınan Amerikalı yazar Kurt Vonnegut, eserlerinde farklı ve anlamsız bir evren tasarımı kuran inatçı bir muhalifti.
Çocukken basittik. Dünya komik bir gerçeklik, hayaller oyunlarımızın bahanesiydi. Sokaklarda çeşitli ağaçlar ve yollar, evlerde kahkahalar ve rüyalar yaşarlardı. Sonu olmayan masallar anlatırdık hiç sıkılmadan. Zamanın nerede oturduğunu bilemezdik.
Sonra bir gün korkular doldu evlerimizin odalarına. Yalnızlık, çaresizlik, sessizlik getirdi yanında. Bombalar düşlerimizi yıktı, dinamitler tutkularımızı uçurdu havaya. Mecburiyet oldu yaşama nedenimiz.
Dünyaya hoşgeldin genç adam. Yazları sıcak, kışları soğuktur. Yuvarlak, ıslak ve kalabalıktır. Ve taş çatlasa, abartırsak Joe burada yüz yıl kadar bir zaman kaldı. bildiğim tek bir kural: kahretsin Joe nazik olmak zorundayız.
Kurt Vonnegut’un doğumu büyük şakanın tam olarak başlangıcıydı. 1922’de, savaşı hiç yaşamamış bir ülkede, Amerika’da dünyaya geldi. Alman asıllı sanatçı bir ailenin şanslı oğluydu. Hayatını sanatla kazanması ailesinin benzin istasyonunu devralmak gibi bir mirastı.
Liseye giderken yazı yazmaya başladı. Butler Üniversitesi’ni yazım yeteneği olmadığına karar veren bir öğretmeni yüzünden terk etti. Kimya okumak için girdiği Cornell Üniversitesi’nden 1943’te ayrıldı.
Ölümle ilk karşılaşması Vonnegut yirmili yaşlarındayken annesinin intihar etmesiyle oldu.
Daha sonra Chicago Üniversi’nde antropoloji okudu. Savaşı, katliamları, tüfekleri icat eden insanlığı tanıma çabaları başarılı olmadı. Dünyanın parodisini keşfettiğini anladı.
New York’ta General Electrics’in halkla ilişkilerini yaptığı zamanlarda, büyük şirketler ve kapitalist düzeni yakından tanıma fırsatı oldu. Teknolojinin insan ırkını yok edişine tanıklık etti. Büyük depresyon zamanlarında yaşanan yokluk ve hiçlik yazı kariyerinin başlamasına sebep oldu. Beyinsiz savaşmalar, ruh kaybı, aptallığın haritası, makinelerin katliamı, uzaylıların mektupları, konuşmayan modern zaman en sevdiği konulardı.
Ölmekte olan bir dünyayı kurtarmanın tek çaresi, içine hayalleri yerleştirebilmekti. Patlayan bombalar, ölümler, savaşlar, ihanetler, nefret içinde yaşamaya çalışmak o kadar saçmaydı ki yaşamamıza anlam vermenin tek yolu içindeki komedileri görmekti.
Teknolojinin uzaklaştırdığı, makinelerin alay konusu olan insanların hayatlarını inceledi. Şampiyonların Kahvaltısı romanında, anlamayanlar için uygulamalı resimler çizdi.
İki kere evlendi. Kanserden ölen kardeşinin üç çocuğunu evlat edindi. Vonnegut ileri derecede hümanist olarak ölümden sonra hiçbir ödül ve ceza beklentisi olmaksızın mümkün olduğunca edepli, onurlu ve dürüst davranmaya özen gösterdi.
Hayal kurmayı bırakmak intihar etmekti. Kurt Vonnegut yaşamaktan yorulmuş dünyayı kurtarmak için yazdı. Yazmak hayatı dayanılır kılmanın çok insani bir yoluydu.
Hazırlayan: Ömer Yücedal