Tüm İspanyol edebiyatının en iyi yazarı Cervantes’den sonra 19. yüzyılın en iyi roman yazarı olarak kabul edilen Benito Pérez Galdós’dan çarpıcı bir aşk hikayesi…
“Don Lope ihtiyarlayan fakat karşı cins üzerinde hâlâ etkisi olan bir avcıdır. O bir Don Juan’dır. Büyüleyici ve cömerttir. Arkadaşının borcunu ödemek için kendi servetinin büyük bir bölümünü hiç tereddüt etmeden gözden çıkarır; öksüz kızının, güzel Tristana’nın sorumluluğunu nazikçe üzerine alır. Onu eşi yapmak isterken bir taraftan da kızı gibi sever. Bu durum Tristana’nın neredeyse kayıtsız şartsız kabul ettiği bir anlaşmadır –ta ki genç ressam Horacio ile tanışana kadar. Sonrasında isyan etmeye, kendini eğitmeye, müthiş yeteneklerini ortaya koymaya başlar. Ve sonunda toplum düzenine karşı gelerek âşığına meydan okur. Kesin olan tek bir şey vardır: Tristana kendi ayakları üzerinde duran güçlü bir kadın olacaktır.”
Benito Pérez Galdós, Avrupalı romancıların en sofistike ve en keyiflilerindendir. Zihnin ve kalbin karmaşıklıkları, aldanışları, yanılsamaları ve çarpıklıklarıyla epeyce eğlenen zeki ve merhametli bir gözlemci, gerçek hayat denilen gösterinin eşsiz bir tarihçisidir.
Daha önce Türkçe’ye çevrilmemiş Galdós’un ses getiren bu önemli romanını “Paris Yayınları” edebiyat dünyamıza kazandırdı. Daha yeni çıkan bu roman aslında Benito Pérez Galdós’un anlatı ustalığını da gözler önüne seriyor. Ve böylesine büyük bir yazarın bugüne kadar görmezden gelinmesini, neden İspanyol edebiyatının ülkemizde daha az tanıtıldığını veya birkaç isimden öteye gidemediğini anlamakta güçlük çekiyoruz… Büyük yayınevlerinin bile sadece satış kaygısıyla hareket ettiği şu dönemde klasik derken bilindik isimlerin ötesine geçemeyenler, Türk dilinin, yazın dünyasının neresine, ne katkıda bulunmaya çalışıyorlar merak edilesi bir durum…
Biraz da yazardan bahsedersek;
Benito Pérez Galdós, 10 Mayıs 1843 yılında İspanya Kanarya Adaları’nın başkenti Las Palmas’da dünyaya gelmiştir. Kimi otoriteler onu Cervantes’ten sonra gelmiş en önemli İspanyol roman yazarı olarak görürler. Bu yüzden de 19. yüzyılda İspanya’da önde gelen edebi bir figür olmuştur. Galdós çok üretken bir yazardır, ardında 31 roman, 23 oyun ve bir çok yazı bırakmıştır. İspanya’daki popülerliğini koruyan Galdós; Dickens, Balzac, Tolstoy’la ölçülür. Oyunları, romanları kadar ses getirmese de Realidad oyunu İspanyol tiyatrosunda gerçekçilik akımı bakımından çok önemli bir yer tutar. 4 Ocak 1920 tarihinde Madrid’te ölmüştür.
Aşkın acıları, açmazları, kadının toplumsal konumu ve kendini gerçekleştirme arzusu, çapkın bir adamken değişim ve dönüşümün yarattığı etkilerle güzel, yetenekli, akıllı bir kadından vazgeçemeyen ve bu süreçte biraz kendini de eğiten genç olmasa da tutkulu bir adamın mücadelesi…
Edebi dili ve ara ara sarsıcı gerçekliğiyle aşkın birçok yüzü bu kitapla karşınızda diyebiliriz…
Şimdiden keyifli okumalar.