“VAAD EDİLMEMİŞ TOPRAKLAR” – Karaköy Mono

Kezban Arca Batıbeki’nin “Vaad Edilmemiş Topraklar” sergisi 12 Şubat-24 Mart arasında PİLEVNELİ Mecidiyeköy’de!

1984’ten bu yana, farklı platformlarda, kadın ve popüler kültür üzerine yaptığı işlerle tanınan, Türkiye’de Güncel sanatın değerli isimlerinden Kezban Arca Batıbeki; “Vaad Edilmemiş Topraklar” isimli yeni kişisel sergisi ve sergi için hazırlanan kitabıyla sanatseverlerle buluşmaya hazırlanıyor! Sergi; 12 Şubat – 24 Mart 2019 tarihleri arasında PİLEVNELİ Mecidiyeköy’ de, PİLEVNELİ Project tarafından gerçekleştirilecek. 

Batıbeki göçler çağında; mülteci üreten coğrafyalardan ayrılan ya da ayrılmak zorunda bırakılan insanların hikayelerini, kolajlarında, sıradanlaştırmaktan ve dramatize etmekten uzak, incelikli bir mesafeyle yansıtıyor. Bu seri; Kezban Arca Batıbeki’nin anlatım pratiğinde, insana dair olağan ya da olağandışı durumları yansıttığı, yeni dünyalar olarak ortaya çıkıyor. 

Batıbeki’nin kompozisyonlarının merkezinde yer alan ideal doğa tasvirleri olarak benimsenmiş eski manzara resimlerinin, plastik müdahaleler aracılığıyla tuvalin kalanıyla bütünleştirilmesi ; Vaad Edilmemiş Topraklar’ın derinine saklanmış umut, inanç ve tutku tohumları etkisi yaratıyor. Günümüzde mültecilerin yanısıra, toplumun her kesiminden insanın kaçış ve arayış özlemlerinin göstergesi olan, farklı coğrafyalardan, farklı kültürel,ekonomik ve toplumsal kimliklere ait oldukları gözlemlenen figürler, sadece hayatta kalabilmek, en temel insani yaşam şartlarına kavuşmak için değil, aynı zamanda kendi yaşamlarını şekillendiren politik ve siyasal olandan sıyrılma amacıyla da yer değiştiriyorlar. Sanatçının kompozisyonlarında karşımıza çıkan bu hibrit kimlikler, hareketlilik, göç ve çok kültürlü bir dünyada ortaya çıkan derin değişimlerin göstergelerine dönüşüyor.

Batıbeki, kolajlarında kullandığı imgelerinde; mültecilerin otantik temsiliyeti ya da marjinalleştirilmesi riskine karşı her zamanki mesafeli tavrını korurken, kendine özgü sanatsal yorumlama pratiğiyle temayı dengeli ve yaratıcı bir aktarımla, farklı bir şekilde ele alıyor. Sanatçının internetten ve basılı yayınlardan elde ettiği, sınırlar ve ulaşılan yeni topraklardaki insanlık hallerine dair görüntüler, düşsel ve aynı zamanda ideal olarak tanımlanan manzaraları merkezine aldığı resimlerin gerçeküstü sahneleriyle kaynaşıyor ve bizi insanlık durumlarına karşı sorularla baş başa bırakıyor.