Cihan Mürtezaoğlu – Karaköy Mono

Karantina günleri başladığında ne olacak, nasıl devam edilecek kuşkusu sardı hepimizi. Neyseki bu dönemi paylaşımları ve ürettikleri ile güzelleştiren sanatçılar var. ‘Zulmün Buysa’ tam o önceki süreçte Nisan‘ın ikinci haftası, bizi sesiyle başka huzurlu dünyalara götüren Cihan Mürtezaoğlu’nun teklisi. Şarkının sözleri ve harika klibi bizlere ulaştığından bu yana yine en çok dinlenen parçalarından oldu. İlk albümü ‘Bitsin Bu Delilik’ 2016’da ikinci albümü ‘Deli Zaman’ 2018’de yayımlansa da aralarda da bir çok teklisi (Sarı söz, Hangi Yol, Gamlanma, Kör Dünya, Hatırla Mektupları, Çekirdekten) olan sanatçı ile karantina günleri, müzik yolculuğu ve çalışmalarını konuştuk. Sanatçıyı bugünler bitince konserlerde yine canlı canlı dinlemeyi iple çektiğimiz gerçek. Mini söyleşi sizlerle ve müzik iyi ki var… 



1. Eskilere dönecek olursak sanırım yaklaşık 10 yıldır müziğin bizlerle. Daha çok 2016 da ilk solo albümün  “Bitsin Bu Delilik”le hayatımızdasın. Hikâyeyi senden duymak istiyorum nasıl başladı?

Henüz 10 yıl olmadı esasen. İlk paylaşımımı 2012-2013 gibi yaptığımı hatırlıyorum. İlk single da 2015’te çıktı. Hikâyenin tamamını anlatmak bir çırpıda güç. Öncesinde varolan onca yaşam ve fikir bir araya geldi ve bu müzikler ortaya çıktı.

2. 2016 dan; Bitsin Bu Delilik’ten bu yana ne değişti?

Beğenilerim ve kendimden beklentilerim yerine oturdu diyebilirim. Daha rasyonel bakıyorum sanırım genel olarak.

3. Birlikte çalıştığın harika kadınlar var. Senin ortak olduğun bu parçalar başka bir ruh taşıyor diyebilirim. Düet şarkılar, çalışma anlarınızdan, bir araya gelişinizden bahseder misin biraz?

Teşekkür ederim. Müziğe pek cinsiyetler üzerinden bakmıyorum aslında. Düet fikri kendiliğinden, doğal gelişince hoş oluyor. Onun dışında zorlama geliyor bana. Çok tercih ettiğim bir şey de değil esasen.

4. Aynı  zamanda eşlik etmen dışında çok sevilen albümlerde senin imzan var. Prodüktörlük ve düzenlemelerin diğer  yandan nasıl gidiyor? Hangi kısım daha heyecanlı? Merak ediyorum.

Aslında müziğe yaklaşımım ortak. Düzenleme yaparken de kendi müziğime yanaşır gibi bakıyorum sanırım. Zaman zaman stilistik olarak şarkının ihtiyacına göre arayışlar da oluyor tabii. Hepsi bir küme gibi, oradan nefes alıp veriyor.

5. Deli Zaman çok sevdiğim bir albüm. Başucu kitabı gibi arada açıp dinlediğim. Üstünden çok geçmeden hemen nefis tekliler yayınladın 2019’da. Nasıl buluyorsun bu ilhamı. Ya da neyse o şey; sürekli üreten yanını neyle besliyorsun ?

İlham meselesi mi pek anlamıyorum o işlerden. Hayal ettiğim dünyayla gerçek dünya arasında salınıp duran bir takım denemeler bunlar. Beslenme mi çürüme mi bilinmez:)

6. Çünkü hepsi harika sözler. Harika bir söz yazarısın. Müziği dinlerken kendimi o cümlelerde kaybolurken buluyorum.  Şarkılardan çok hikaye anlatıyor da gibisin. Yazarlık yönünü anlatır mısın?  Önce müzik mi geliyor, sözler mi?

Önce müzik üzerinden yol buluyorum genelde. Bir form, bir motif harekete geçiriyor. Ardından ne anlatacağıma odaklanıp söz yazmaya yelteniyorum.

7. Bugünler tüm bunları nasıl etkiledi? Günlerin nasıl geçiyor?

Genellikle evdeyim. Bu süreçte de malum evdeyiz. Çok yadırgamadım. Çalışıyorum bolca.

8. Ertelenen konserlerin,  dinleyicilerinle uzun bir ara buluşamamak çok üzücü. Herkes bu zamanda daha da yoğun paylaşımlar, canlı yayınlarla konserlere devam ediyor evlerinden . Sende nasıl? Bu duruma alıştın mı hemen yoksa daha çok üretip yine öyle mi kavuşacağız? 

Daha çok üretip öyle kavuşacağız sanırım. Biraz iyi geldi bana, ne yalan söyleyeyim. Durmak, biraz sakinlemek iyi hissettiriyor.

9. En son çok yakında klibine başka hayran olduğum Zulmün Buysa geldi. Şarkının bir hikayesi var mı? Beni çok etkilediğini söylemeliyim.

Şarkıyı bahçemde doğan, şimdi evimde yaşayan kedimden esinlenerek yazdım. Onun doğasından kopuşu, annesinden ayrılışı gibi hisler tetikledi sanırım beni.

10. Sonrasında her şey düzelince ve bu günler geçtiğinde neler yapmayı düşünüyorsun? Plan ve yeni projelerin var mı?

Şu an üzerine çalıştığım müzikler var hepsini duyuracağım.

11.Yeni proje demişken; yine hemen geçtiğimiz günlerde haberi gelen Ezginin Günlüğü  40 Yılllık Şarkılar albümünde sen de varsın.  Buluşmanız nasıl oldu? Böyle bir albümde olmak nasıl bir duygu?

İlk kez bir saygı albümünde yer alıyorum. Duygusunu bilmiyorum ama sevdiğim bir şarkıyı söyledim. Umarım insanlar da severler.

12. Sesin çok huzurlu sakin dingin bir tınısı var. Kendi şarkılarındaki bu büyü başka ama arabesk şarkılarda verdiğin hava ayrı bir güzel. Bi ayarım var mı senin içinde; arabesk, pop, rock? Söylemekten çok haz aldığın hangileri?

Aslında bir ayrım yok. Ama hepsinin elekten geçtiği, demlendiği bir stil oluştuğunda daha çok içselleştirdiğimi düşünüyorum müziği.