Doğayı, hayvanları, insanların toplum içindeki varoluş biçimlerini şairane ve samimi bir tarzla ele alan, modern Türk öykücülüğünün öncü isimlerinden Sait Faik Abasıyanık’ın 115’inci doğum yıl dönümü… Hayatta olduğu dönemde, mal varlıklarını ve kitaplarının telif haklarını Darüşşafaka Cemiyeti’ne bağışlanmasını arzulayan ve bu arzusu vefatından sonra annesi tarafından yeri getirilen Abasıyanık’ın bu bağışı, 1964 yılından bu yana Darüşşafakalı öğrencilerin eğitimine kaynak yaratıyor.
18 Kasım 1906 tarihinde Adapazarı’nda dünyaya gelen ve 48 yılık ömrü boyunca Türk edebiyatına sonsuz katkılar sunan Sait Faik Abasıyanık, doğumunun 115’inci yıl dönümünde anılıyor.
Yaşadığı dönemde klasik öykücülüğün kurallarını yıkarak; samimi, içten ve doğal anlatım tarzıyla Türk edebiyatında bir devrim gerçekleştiren Sait Faik, edebiyatımızın mihenk taşlarından biri olarak kabul ediliyor.
Sarnıç, Lüzumsuz Adam, Kumpanya, Semaver, Hişt…Hişt… gibi çok sayıda esere imza atan sanatçı, edebiyat tutkunluğunun yanı sıra eğitim sevdasıyla da biliniyor.
İSTANBUL ÖYKÜCÜSÜ!
Gerçek bir İstanbul aşığı olan ve kendine has üslubuyla İstanbul’u çok sayıda eserinde nakış gibi işleyen Sait Faik, pek çok kişi tarafından İstanbul Öykücüsü olarak da anılıyor.
Sait Faik’in edebiyat dünyasına kazandırdıkları tartışılmaz. Fakat onun çok bilinmeyen diğer bir yanı da eğitime olan tutkusu. Hayatı boyunca eğitime ve öğrencilerin gelişimine önemli katkılar sunan Sait Faik’in Darüşşafaka ile buluşma hikayesi de son derece ilginç…
TELİF HAKLARINI DARÜŞŞAFAKA’YA BIRAKTI
Ömrünün son günlerinde çeşitli edebiyat matinelerine katılan Sait Faik Abasıyanık, Fazıl Hüsnü Dağlarca’nın teşvikiyle, 1954 yılında Darüşşafaka Lisesi’nde düzenlenen bir edebiyat matinesine katılır ve ortamdan çok etkilenir. Matineden sonra, o dönemde İstanbul’un Fatih semtinde bulunan Darüşşafaka’yı gezen Sait Faik, orada okuyan çocuklarla ilgilenir ve onları çok takdir eder.
Eve döndüğünde annesi Makbule Abasıyanık’a mal varlıklarını, babası hayatta olmayan çocuklara çok güzel olanaklar sağladığını düşündüğü Darüşşafaka’ya bağışlamayı teklif eder. Makbule Hanım, yazarın ölümünden sonra, 8 Kasım 1954’te hazırladığı vasiyetinde mal varlıklarının çoğunu, yazarın eserlerinin telif haklarını Darüşşafaka Cemiyeti’ne bırakır.
Bu mirası bırakırken, Makbule Abasıyanık vasiyetnamesinde Darüşşafaka Cemiyeti’ne iki ödev verir. 1955’te kurduğu “Sait Faik Hikâye Armağanı”nın sürdürülmesi ve 1959 yılında açtığı “Sait Faik Abasıyanık Müzesi”nin yaşatılması. Darüşşafaka Cemiyeti de 1964 yılında kendisine intikal eden bu vasiyetnamenin gereklerini o yıldan beri yerine getirmektedir.
DARÜŞŞAFAKA CEMİYETİ VASİYETE SAHİP ÇIKTI
Darüşşafaka Cemiyeti, kendisine 1964 yılında intikal eden bu vasiyete sahip çıkarak, Sait Faik Abasıyanık Müzesi adıyla 22 Ağustos 1959’da halka açılan müze evin bakım, onarım gibi sorumluluklarını üstlenir.
Darüşşafaka’nın bağışçılarına duyduğu vefa duygusunun simgelerinden biri olan Sait Faik Abasıyanık Müzesi, Sait Faik’in yaşamına tanıklık etmiş eşyaları, fotoğrafları, yazarın el yazması öykülerini, mektupları, kartpostalları, eserlerine konu olan sayısız hatırasının izlerini taşıyan nice eşya ve belgeyi barındırıyor ve ücretsiz olarak hizmet veriyor.
GENÇ SAİT FAİK’LERİN YOLU AÇILIYOR!
Ayrıca, Sait Faik Abasıyanık’ın anısına Darüşşafaka Lisesi tarafından 2006’dan beri her yıl Türkiye çapında düzenlenen “Hişt Hişt, Genç Sait Faik!” Liseler Arası Öykü Yazma Yarışması düzenleniyor. Serbest konulu yarışmada, her yıl dereceye girenlere çeşitli ödüller verilirken, aynı zamanda yarışmada dereceye giren ve ön elemeden geçen öyküleri içeren bir de anı kitabı yayımlanıyor.
Darüşşafaka Yönetim Kurulu Başkanı M. Tayfun Öktem:
“1964’TEN BERİ DARÜŞŞAFAKA’DA OKUYAN HER ÇOCUĞUN ALDIĞI EĞİTİMDE SAİT FAİK’İN KATKISI VAR”
Darüşşafaka Yönetim Kurulu Başkanı M. Tayfun Öktem Sait Faik’in doğum gününü, “Eserleriyle ölümsüzleşen, Sait Faik’in kıymetli mirasını Cemiyetimize bırakmasının onurunu Darüşşafakalılar olarak yaşıyoruz. 1964’ten beri Darüşşafaka’da okuyan her çocuğun aldığı eğitimde Sait Faik’in öykülerinden gelen telifin katkısının olduğu bilinciyle usta öykücüye vefa borcumuzu yerine getirmeye çalışıyoruz. Öğrencilerimiz Sait Faik’i okuyor, öğreniyor, yaşıyor, onun adına yarışma düzenliyor. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da büyük yazarımızın ismini yaşatmaya devam edeceğiz.” sözleriyle kutladı.