Limitleri Işıkla Zorlamak: SEANEN MIDDLETON – Karaköy Mono

Eğer sürekli üretmezsen devinimini kaybedersin ve farkına bile varmadan hayata yenik düşersin. O noktada da artık maalesef sanatçı değilsin.”

Amerikan müzik ikilisi  ODESZA‘nın yeni albümü “A Moment Apart”‘ın kapağının yaratıcısı, 24 yaşındaki, İngiliz fotoğrafçı Seanen Middleton ile fine-art fotoğrafçılığı üzerine konuştuk. “Nedir fine-art, kimdir Middleton?” öğrenmeye, tanımaya ne dersiniz?


Odezsa Albüm Kapak Fotoğrafı: Seanen Middleton

İlk olarak sanatçıyı kendinden dinleyelim:

Kendi bilincimizin ve en derin, en karanlık insani duyguların sınırlarını zorlama fikri beni çok cezbediyor. Yaptığım işler doğanın güzelliğini ve karmaşıklığını incelemek ve etrafımızdaki dünyayla olan ilişkimizi keşfe çıkmak üzerine. Fotoğrafın hayatıma getirdiği en olumlu şey, gözlerimi dünyanın güzelliğine ve beni çevreleyen gerçekliğe açması oldu. dünyanın ne kadar inanılmaz, harikalarla dolu, büyülü ve ilham verici bir yer olduğunu çok kolay unutuyoruz. Oysaki yalnızca biraz dikkati vermek gerekiyor. Eğer ki bir insanın hayata bakış açısını azıcık bile olsa değiştirebilirsem, daha önce farkına varmadığı bir şeyin güzelliğini görebilmesini sağlayabilirsem, işte benim için dünyadaki en büyük ödül bu olur.

Fotoğraflarındaki derinliğin nedeni, belli ki bu derin düşünce. Bu sözlerle birlikte merak edilecek birçok nokta daha çıkıyor su yüzüne ve heyecanla başlıyor söyleşimiz…

Çalışmalarınız genelde hareketsiz imgeler üzerine, bunu tercih etmenizin sebebi nedir ve fotoğrafçılığa başlamaya nasıl karar verdiniz? 

Zannediyorum zamanda donmuş bir karenin, bir hikâye anlatıyor oluşu ya da duygusal bir tepkiyi uyandırması bana hep büyüleyici ve güzel geldi. Son zamanlarda kısa filmler çekmeye yöneldiğim için aslında hareketsiz görüntüleri tercih ediyorum diyemem çünkü hareketli görüntülerde de beni ziyadesiyle tatmin eden çok şey var. Çocukluğumdan beri sanatçı ruhlu bir insan oldum. Fotoğrafla ergenlik yıllarımda tanıştım. Sağlıklı bir şekilde dışa vurmak için yanıp tutuştuğum kaygılarla dolup taşıyordum. 16 yaşındayken babam ilk fotoğraf makinemi aldı ve ondan sonrası da geldi.      

Fotoğraf: Seanen Middleton

Eserlerinize genel bir rüya atmosferi hakim, böyle sürreal imgeler yaratmayı tercih etmenizin sebebi nedir? 

Çok renkli bir hayal dünyam var ve dış dünyaya onun etkisiyle bakıyorum aslında. Gördüğüm şeyleri oldukları halde yansıtmak neredeyse hiç ilgimi çekmiyor. Bir eser ürettiğimde üstünde imzam olsun, insanlara kendi zihnimden bir parça sunayım ve dünyayı benim gözümden görsünler istiyorum.                                             

Tarzınız fine art fotoğrafçılığına yakın. Bu İngiltere’de popüler bir tarz mı?

Kesinlikle öyle. Tim Walker, Kirsty Mitchell, Rosie Hardy gibi dünyanın en iyi fine art fotoğrafçılarından bazılarına ev sahipliği yapıyoruz. Burada sosyal hayattan mimariye, geleneklerden kültüre kadar her alanı etkilemiş olan görkemli ve enteresan sanat eserlerinin varlığı uzun bir tarihe dayanıyor.

Fotoğraf: Seanen Middleton

Temel ilham kaynağınız nedir? 

Temel bir ilham kaynağım var diyemem. Hayatın birçok yönünden ilham alıyorum, tek bir şeye indirgemem imkansız. Doğa, sevdiklerim, atmosfer olayları, müzik, renkler, sinema, diğer sanatçılar, mimari, uzay… Bu gezegendeki varlık sebebimizi çözmeye çalışmak… Liste sonsuz aslında.

Sizce fotoğrafçılık tek başına öğrenilebilecek bir şey mi?                      

Ben profesyonel bir eğitim almadım ama internetteki eğitim videolarından çok şey öğrendim. İşin sanatsal tarafı da kendiliğinden ortaya çıkıyor diye düşünüyorum.   

Eserlerinizde insanlara neyi göstermeyi amaçlıyorsunuz?                     

İnsanlara hayal dünyamdan bir parça tattırmak ve dünyayı yeni bir açıdan göstermek istiyorum.                       

İdol olarak gördüğünüz kimse var mı? Ya da favori sanatçılarınız?  

Elbette. Flora Borsi, Brooke Shaden, Marcin Nagraba ve Laura Makabresku gibi isimler şu sıralar benim için çok önemli ilham kaynakları, hem fotoğrafa hem de dünyaya bakışım üzerinde. Ama diğer yandan Björk, Amy Lee, FKA twiggs, Sevdaliza müzisyenleri de idol olarak görüyorum diyebilirim.                        

Takip ettiğim kadarıyla üretmeye hiç ara vermiyorsunuz. Sanatçılar neden sürekli üretmeli?        

Şu ki, eğer sürekli üretmezsen devinimini kaybedersin ve farkına bile varmadan hayata yenik düşmüş olursun. O noktada da artık sanatçı değilsindir. Bu yüzden üretmeye ve kendini zorlamaya devam etmen gerekiyor. Asla tatmin olmayıp sürekli daha iyisi için uğraşmalısın.                        

Sizce hüzün sanatçının ilham kaynağı mıdır?

Yani, evet ama aynı zamanda sanatçının katilidir de. Acı çeken depresif sanatçı ruhunun ne kadar güzel ve seksi bir şey olduğunu sürekli duyarız ama gerçekte işler pek öyle yürümüyor. Eğer karanlığa fazla odaklanırsan seni soğurur, tüketir. Yataktan bile çıkamayacak haldeysen nasıl üretebilirsin ki? Melankoliden ilham alabilirsin ama seni ele geçirmesine izin vermemen lazım. Neşe, sevgi gibi duygular ve pozitif hissetmek de harikulade ilham kaynakları aslında ve verdikleri motivasyonla kendini en işi çıkarmak için zorlayabilirsin. Bunu unutmamak lazım.     

 

Odezsa’nın “A Moment Apart” isimli yeni albümünün kapağındaki muhteşem fotoğraf da size ait. Fotoğrafın arkasındaki hikâye tam olarak nedir?                

Açıkçası yaşadığım en heyecan verici deneyimlerden biriydi. Bir gün işyerindeydim ve baya kötü hissediyordum. Olur ya öyle günler… Kendini bir başarısızlık abidesi gibi hissedersin ve gelecek günler sadece karanlık bir ufuk çizgisi gibi görünür. İşte öyle bir gündü. Eve kadar somurta somurta gittim, laptopu açıp maillerime baktım ve Odesza’nin temsilcisi Ninja Tune’un mailini gördüm. İşlerimi çok sevdiklerini ve sıradaki albüm kapağında fotoğraflarımdan bazılarını kullanmak istediklerinden bahsediyordu. O an yaşadığım mutluluğu kelimelere dökemem. Odanın içinde dans ettim! Bir aylık bir görüşme sürecimiz oldu. Hatta Amerika’daki menajerleriyle bile telefonlaştım. Müthiş bir deneyimdi ve onlarla çalışmak çok eğlenceliydi. Aklıma geldiğinde hâlâ bana heyecan verir.