Dubstep ve Electronic Rock ikilisi, “Another Day ve Rainbow” şarkılarıyla gündeme gelen, Glastonbury ve Reading gibi prestijli festivallerde enerjilerini dinleyicileriyle buluşturan Modestep ile 15-16 Aralık’ta Zorlu PSM’de gerçekleşecek olan Mix Festival öncesi ilhamları ve yolculukları üzerine küçük bir söyleşi gerçekleştirdik.Tarz olarak Pendulum ve The Prodigy gibi grupların yanında görülen Modestep, “Unutulmaz bir konser için hazır olun!” sözleriyle yaklaşan performansları için beklentilerimizi yükseltiyor!
İşte samimi cevaplarıyla Modestep!
Bildiğim kadarıyla bu işe 2010 yılında başladınız, yani neredeyse 10 yıl önce. Bu süreç nasıl gelişti? Nasıl başladınız ve kendinizi şimdi nerede görüyorsunuz?
Çok uzun bir zaman dilimi olmasına rağmen zaman su gibi akıp geçti. Başlarken projenin bu denli büyümesi gibi hedeflerimiz yoktu, aslında eğlence amaçlıydı. Elektronik müziğe yeni yeni başlayan bir avuç amatördük. Bence aradan geçen yıllarda büyük bir mesafe kat ettik ve becerilerimizi çok geliştirdik.
Sizi bu işe başlamaya yönlendiren en büyük ilham kaynağı neydi?
İlham perimiz sadece melodiler oluşturmak ve arkadaşlarımızla dj performanları gerçekleştirmekti. Bize heyecan veren şeyler neyse onları yapmaktı…
Daha önce hiç “dubstep” dinlememiş birisine müziğinizi nasıl anlatırdınız?
Enerjik, bas notalar üzerinden ilerleyen bir müzik, derdim.
Şu parçaları canlı çalmayı daha çok seviyorum diyebileceğiniz parçalar var mı?
Yeni parçalarımızı canlı çalmak daha heyecanlı oluyor, daha az pratiğimiz olduğu için daha az otomatikleşmiş oluyoruz. Bir de ‘Streams’ parçasını çalarken piyano solo kısmını her seferinde farklı çalıyorum. O yüzden de heyecanını hiç kaybetmiyor.
Elektronik müzik gitgide daha popüler oluyor, sizce bunun arkasındaki sebep ne olabilir?
Bana kalırsa bunun sebebi müzik programlarının çok daha kolay ulaşılabilir olması. Herhangi bir insan kolaylıkla indirip, bir gün içinde bir şarkı yapabilir. 5 yıl öncesine göre çok çok kolaylaştı yani.
Şarkılarınızı bir hikâye üzerinden mi yazıyorsunuz yoksa teknik denemelerle mi? Özellikle ‘Machines’ şarkısının bir hikâyesi varsa anlatır mısınız? O şarkıyı çok seviyorum, giriş kısmı muazzam…
Evet bu şarkının bir hikâyesi var. Sosyal medya kullanımıyla ve nasıl gönüllü olarak sistemin birer parçası haline geldiğimizle alakalı. Bütün bilgilerimiz sosyal medya şirketlerine ait oluyor, aslında bizim bir parçamıza da sahip oluyorlar bu şekilde. Machines, aynı zamanda Pink Floyd’dan da baya etkilenmiş bir parça.
Yeni albüm hazırlığınız var mı? Higher ‘single’ı bunun bir işareti diyebilir miyiz ya da?
2018 yılında bir albüm geliyor gibi, şimdilik 😉
Mix Festival’de dinlemek için heyecanlandığınız sanatçılar var mı?
Aslında sanatçı listesine bakma fırsatım olmadı henüz ama her festivalde sevdiğim yeni sanatçılar keşfediyorum genel olarak. Beni sahnenin yanında not alırken bulabilirsin yani!
İstanbul’a bir mesajınız var mı?
Tekrar gelmek için sabırsızlanıyorum. Bu kez yeni set-up’ımız da olacak. Unutulmaz bir konser için hazır olun!