Bahar geldi derken şehir daha da canlandı. Festivaller ve sergiler birbirini takip ediyor. İşte onlardan birisi de Ege kıyılarından, İzmir’den kalkıp geliyor
Sanatsal boyutu bir yana gerçekliğiyle de baş döndüren bir sergi sizleri bekliyor: Bir var-lık Bir yok-luk
Heykel sanatçısı Ozan Ünal’ın geçtiğimiz günlerde doğduğu şehir İzmir’de açılan sergisi bu kez 25 Nisan–10 Mayıs tarihleri arasında Ortaköy Hüsrev Kethüda Hamamı’nda sanat severlerle buluşuyor. İstanbul bu konuda her zaman daha şanslı diyebiliriz. Sanatçının önceki sene Balkan ziyaretinde gördükleri, hissettikleri bir kıvılcıma dönüşmüş. Demir, beton ve çelik bu hikâyelerle can bulmuş. Eserlerinde Tanrı’nın insanın içine düşürdüğü kuşkudan bahsediyor. Atölye Pi’de, sanatçının içindeki tüm düşlerin çarpımını bir gerçeklikle, kağıttan başlayan bir yolculukla hayata yansıtması şahane… Aslında “Büyüleyici” kelimesi bu sergi için daha iyi bir tanım olabilir.
Önceki hafta böylesi bir tecrübe yaşamayı ummadan gidip görmüş olduğum sergi için aldığım notları da o heyecanla sizlere aktarmaya çalışayım:
“Aşkla Yıkananlar”a baka kaldım… Usul usul yaklaştım. Bir eseri bırakıp diğerine geçmek çok zordu.
“Üşümekten Özleyememek”… Nasıl bir isim! Atkısının savruluşunu öylece seyrederken, böylesi bir ifadeyle çarpıldım…
“Hayat Kırıklıkları”. İyi ki kırılıyoruz. Sonra o yaralarla geziyoruz. Kesiklerimiz belli oluyor… “Yaşıyoruz”. Derin bir iz!
“Kökten Gelen”. Her bir geçiş bir diğerine; kopmamacasına… Uzaklardan bu gerçeğini pek duyamamıştım… İnsan acılarına da hayran kalabilir.
Kadın tam karşında. Yatakta… Beton yatak? Demir kadın? Hafifçe başımı eğip yavaşça ismini okuyunca tüm hikâye birden insanın içine akıyor sanki… Kendisine yaklaştıkça içimde bir ürperti beliriyor…
“İçinden şiir geçen adam”. Veda etmek için nasıl güzel. İçinden geçen her bir şiir içinde ne yaralar açmış… Sanki görünüyordu… Her geçen “kuş” bir iz bırakmış. Derin. “Kuşlar uçsun diye var gökyüzü” sonra kavuşmak için; en güzeli o birbirini tanıyan yaralar…
Bütün bunlar ve diğer hepsiyle tanıştığım için çok mutluyum. Bunca duygu yoğunluğu ile tekrar o tek düze hayata alışmak çok zor oldu…
Siz de tanışın derim. Sanatçının gösterdiği yolda kendi gerçeğinizle buluşun.
Ozan Ünal’a ithafen:
Hayat bir şans… her şeyi ile bize sunulan.
Ama ‘siz’ hayat için bir ‘şans’sınız.
Tüm eserlerinizle bu hayattan iyi ki geçmekte ve o izleri bizlere de bırakmaktasınız.
(Biz de şanslıyız…)
Hazırlayan: Zehra Güngör