Alphonse Daudet – Karaköy Mono

Fransız öykü ve roman yazarı. 1840 yılında Güney Fransa’nın Nimes kentinde doğmuştur. Çocukluk ve ilk gençlik yılları düzensiz, başıboş biçimde ve yoksulluk içinde geçmiştir. Sıkıntılarının kaynağı cılız bir bedene sahip olması, alıngan yaratılışı ve ailesinin içinde bulunduğu geçim derdidir. Düzgün sürdürdüğü bir eğitim hayatı da olamamıştır. Lyon lisesini bitirdikten sonra ailesinin yoksulluğu nedeniyle hayatını kazanabilmek için farklı işlerde çalışmıştır. Gazetecilik ve tiyatro yazarlığı gibi işlerin yanında 1855 yılından itibaren iki yıl süreyle Alés Koleji’nde öğretmen yardımcılığı yapmıştır. 1857 yılında Paris’e abisi Ernest Daudet’nin yanına yerleşmiştir. Tarihçi olan Ernest Daudet, kardeşi Alphonse’a edebiyatçı olmasında yardımcı olmuştur. 1857-1865 yılları arasında Morny dükünün kâtipliğini yapmış, bu arada edebiyat çalışmaları yürütmüştür.

İlk eserleri şiir kitaplarıdır. Basılan ilk şiir kitabı Âşık Kadınlar (Les Amoureuses) ismini taşır. Birkaç makalesi Le Figaro’da yayımlanmıştır. Ayrıca bazı oyunlar yazmışsa da kendini bulduğu asıl alan romanlar olmuştur. 1866 yılında kaleme aldığı Değirmenimden Mektuplar (LesLettres de monMoulin) ile üne kavuşmuş ve parasal sorunları da ortadan kalkmıştır.  Daha sonra bu türdeki eserler yayınlamaya devam etmiştir. 1897 yılında Paris’te ölmüştür. Oğlu LéonDaudet de babası gibi yazın hayatını seçmiş, gazete yazıları haricinde kitap ve hatıralar kaleme almıştır.

Alphonse Daudet eserleriyle büyüklerin olduğu kadar çocukların da ilgisini çekmiş bir yazardır. Yapıtlarını naturalist bir anlayış çerçevesinde kaleme almıştır. Tasviri anlatımlar hikâyelerinde önemli yer eder. Goncourt Akademisi’nin kuruluşunda yer alan üyelerden biri olmasının yazarın bu türü seçmesinde etkisi olduğu söylenebilir. Zola ve Flaubert ile yakın ilişkisi vardır. Edebiyat tarzı nedeniyle Dickens’ın etkisi altında kaldığına dair görüşler de mevcuttur. İnce bir mizah anlayışı, duyarlı ve şiirsel bakış açısı ile başladığı edebiyat yaşamında Tarascon üçlemesiyle birlikte gerçekçiliğe yönelmiştir. Sonraki dönemlerdeki eserlerinin doğalcı ve gözlemlere dayalı olduğu söylenebilir. Öykülerinde çevre betimlemeleri, kahramanların duygularını aktarma biçimindeki ustalık yazar olarak ünlenmesinde büyük katkı yapmıştır.

Alponse Daudet’nin yapıtları, yazarın kişiliğinde derin etkiler bırakan duygusal yönünün ve hayallerinin yansımasının görülebildiği eserlerdir. Hassas bir yaratılışta, hayal gücü büyük, zorluklar ve acılara yer veren biri olsa da mutlaka iyimser bir bakış açısına sahip olduğunu da gösteren yazar, eserlerinde içtenliği benimsemiş, yaşama sevincini ortaya koymaya çalışmıştır.

Paris’te başladığı edebiyat yaşamındaki ilk eseri olan Âşık Kadınlar (LesAmoureuses) adlı şiir kitabı ile ismini duyurmuştur. Yazara asıl ününü kazandıran ise Değirmenimden Mektuplar (Lettres de monMoulin) adlı hikâye kitabı olmuştur. Küçük Şey (Le PetitChose) kitabı Alès Koleji’nde öğretmen yardımcısı olarak çalıştığı günlerin anılarına yer verdiği öz yaşam öyküsüdür. Yazarın ayrıca her ikisi de 1888 tarihli Bir Edebiyatçının Hatıraları (Souvenirsd’un Homme de Lettre) ve Paris’te Otuz Yıl (TrenteAns de Paris) adlı kitapları benzer biçimde hatıralarına dayanmaktadır. Bu kitaplar adeta yaşamının birer belgesidir. Tarascon’lu Tartartin, Tartarin Alp Dağlarında ve Tarascon Limanı adlı üçleme romanında doğduğu yeri, çocukluğunu, Cezayir’e yaptığı ve bazı hikâyelerine Değirmenimden Mektuplar kitabında da yer verdiği anılarını anlatmıştır. Pazartesi Öyküleri kitabı savaş izlenimlerine dayanır. Yaşamının büyük bölümünü Paris’te geçirmesine rağmen yapıtlarının önemli bir bölümüne kaynak olarak doğduğu yörenin toplumsal yaşantısı ve coğrafyasından hiçbir zaman kopmamıştır.

Yazar kitaplarının hayatı tanıtan belgeler olarak görülmesini arzulamıştır. Üstün bir hayal gücü, naif duyguların haricinde şair ruhlu biri olması sayesinde yaşamın acıklı yönlerine de değinmiş ancak hikâyelerinde tüm bu yönleri de bir iyimserlik havası içinde vermeyi başarmıştır. Gerçekçi roman türüne yöneldiği döneme ait eserleri arasında “Küçük Fromat ile Risler Abi” ve “Jack” sayılabilir. Sanayi ve ticaret çevresine yer verdiği bu eserlerinin dışında “Le Nabab ve Sürgündeki Kralları” iş çevreleri, “NumaRoumestan” siyaset çevreleri, “İncil Yazarı” din çevresi, “Sapho” bohem yaşama, “Ölümsüz” ise edebiyat çevrelerine değindiği eserleridir. Yazarın edebiyat türüne bir diğer katkısı oyunlar ile olmuştur. 

1872 tarihli Şehirli Kız (Arlésienne) adlı eseri, en güzel oyunlarından biri olarak kabul edilir. Bu yapıtı Georges Bizet’in yazdığı sahne müziği ile büyük üne kavuşmuş ve opera olarak da sahnelenmiştir.

Tartarin ve Jack gibi karakterler yaratan Daudet’nin Jack romanından uyarlanan bir filmi ve dizisi vardır. Yapıtları Türkçeye 1890 yılından itibaren kazandırılmıştır ve hâlâ da sevilerek okunmaktadır.

ESERLERİ:

1858- Âşık Kadınlar (LesAmoureuses)- Şiir

1859- Çifte Din Değiştirme (La Double Conversion)- Şiir

1863- Son Mabut (La DernièreIdole)-Oyun

1864- Beyaz Karanfil (L’Oeillet Blanc)- Oyun

1865- Paris Üzerine Mektuplar (Lettres sur Paris)

1866- Değirmenimden Mektuplar (Lettres de mon Moulin)

1868- Küçük Şey (Le Petit Chose): Yazarın gençlik hatıralarına yer verdiği romanıdır.

1872- Şehirli Kız (Arlésienne)- Oyun

1872- Taraskon’lu Tartarin (Tartartin de Tarascon)

1873- Pazartesi Hikâyeleri (Contes de Lundi)

1874- Genç Fromont ve Abi Risler (FromontJeune et RislerAîné)

1876- Jack

1877- Le Nabab

1879- Sürgündeki Krallar (LesRois en Exil)

1881- NumaRoumestan

1883- İncil Yazarı (Evangéliste)

1884- Safo (Sapho)

1885- TartarinAlpler’de (Tartarin Sur lesAlpes)

1888- Ölümsüz (Immortel)

1888- Bir Edebiyatçının Hatıraları (Souvenirsd’unHomme de Lettre)

1888- Paris’te Otuz Yıl (TrenteAns de Paris)

1890- Tarascon Limanı (Port-Tarascon)

1895- Küçük Cemaat (Le PetiteParoisse)

1898- Evin Direği (Soutien de Famille)