Böylesi bir kitaptan çok eğlenceli bir kitap olması beklenmeyebilir tabii ki. Ama yazar eğlenceli hale getirmek için çok da zorlanmamış. Aslında biraz da kendiyle dalda geçmenin, kaçınılmaz bazı şeylerle yüzleşmenin verdiği bilinçlenme de diyebiliriz buna.
Konu kadınlar ve hayatın ta kendisi. Hayatın ta kendisi derken abartmadan söylüyorum, tüm acılar, hayal kırıklıkları, mutluluk ve mücadele demek istedim. Hele ki yaş almaya başladığında, çoluk çocuğa karıştığında ve o çocuklar birden yuvadan uçup, bazı evliliklerin son bulup eşlerin birbirini terk etmesiyle daha da kafaların bulandığı, alternatiflerin azaldığı, kendine güvenin kaybolduğu durumlar yaşandığında; ne olacak, ne olur ya da aslında ne olmalı?
Kitabın yazarı Nina, uzun süre yayıncılıkla da uğraşmış bir kadın. Ve edebiyat dünyasına hakim. O yüzden sevdiği bir yazar olan Virginia’yı da işin içine dahil ediyor. Aslında onun duruşundan biraz da güç alıyor. Çünkü o, muhteşem bir feminist olması, ince bir zekâ, cesaret ve cazibe sahibi olması nedeniyle kadınlar için bir çok şeyi temsil ediyor.
Dört çocuk sahibi olmuş, ilk eşinden boşanmış sonra da o çocukları büyüttüğünde onları göremez, bulamaz, arayıp soramaz hayatları hakkında doğru düzgün bilgi sahibi olamaz olduğunda oturup düşünmeye başlamış yazarımız. Bir de üstüne menopoz belirtileri başlayınca, daha doğrusu adetleri gecikmeye başlayıp geceleri ter içinde uyanması, uykusuzluk, kaygı, korku, kötü son hissiyatının artması, yüz kıllarında artış, sindirim sistemi sorunları, ani duygu değişimleri… bunun gibi bir çok şey hayatının değiştiği, artık gençlikten yaşlılığa doğru geçiş yaptığı hakkında uyanmasına sebep olmuş.
Gerçek bir yaşam, kadın yaşamı ve dobra dobra üzerine gitmek ve her şeyi sorgulamak. Ne kaybedersin ki? Kadınlar, en yakınları ona neden bahsetmiyordu acaba? Bütün bunlar olurken yaşlanan tanıdığı tanımadığı bir sürü kadın vardı etrafında. Hiç olmamış gibi yapmak ya da bende olmuyor siz kendinize bakın demek mantıklı mıydı? İşte bütün bunları konuşmaya çok ihtiyacı vardı ve bunun için sosyal medya imdadına yetişti. Facebook’da adı “Virginia Woolf Olsa Ne Yapardı?” adlı grubu kurdu ve resmi tanımını da şöylece özetledi: Edebiyata eğilimi olan, esprili ve feministler için gizli, kapalı bir forum. Hayatımızdaki adamlar ve çocuklarla paylaşmaya değer görmediğimiz şeyleri tartışmak, desteklemek ve paylaşmak için bir yer… Sonra grup arkadaşlardan arkadaşlara, oradan da yalnız olmadığını veya delirmediğini bilmek isteyen yabancılara kadar katlanarak büyüdü.
Nina Lorez Collins zaten kadın yaşamına, sorunlarına, hayatın gidişatına takmış bir kadın yazar. O yüzden edebiyattan da aldığı güçle sordukça soruyor, derinleştikçe derinleşiyor. Sonra da bu kitap çıkıyor ortaya. Seks ve ilişkileri, giyim tarzını, kaç beden olunacağını, ebeveynliği, güzelliği (gerekli ya da gereksizliğini) depresyonu, doktorlarını, ekonomiyi her şeyi soruyor sorguluyor…
Aslında kitap hakkında daha iyi bir fikir sahibi olmanız için kısaca bazı bölüm başlıklarını vermek de çok aydınlatıcı olabilir. Çünkü aslında çok ciddi bir meseleyi tartışırken takınılan tavır (ironik mi, değil mi) bizi, yani bir okuyucuyu çok ilgilendirir. Şahsen beni bir kitabın ne kadar aydınlattığı çok önemliyken onu okurken keyifli, zevk alarak biraz da eğlenerek vakit geçirip geçiremediğim de önemlidir. O yüzden bana göre böyle bir kitapla karşı karşıyayız. Ne mutlu bir okuyucu olarak bizlere. Çünkü en berbat duygulardan birisi, bitirdiğinde zamanını heba etmiş bir kitapla muhatap olmaktır…
Gelelim o bölüm başlıklarına:
- Topuklu Ayakkabıların Zulmü ve Onları Sevme Sebebim
- Tangaya Ağıt
- Yürü Be Kızım, Ama Lütfen Bu Şekilde Değil
- Bir Daha Asla Giymemeyi Umduğum On Şey
- Tehlikeli Eski Aşklar
- Anal Seks, Kimse Var Mı?
- Seks Yapmak İçin Çok Bilimsel Dört Neden
- Kadın Boşalması ve Bulunması Zor G-Noktası
- Sen Yediğin Şeysin. Gerçekten.
- Kabızlık, Gaz, Reflü… Ne Eğlence
- Pörsümüş Dekoltenin Kasidesi
- Mutluluk Paradoksu
- Fransız Kadınları Her Şeyde Daha İyi
- Boş Yuva Hakkında On Güzel Şey
- Fraksiyonel, Juvederm, Peeling… Zehrini Seç
- Çenemdeki Kıllara And Olsun Ki
- Gri Saçların Elli Tonu
- Kızınızı (Bebek Bakıcınızı, Asistanınızı, Garsonu) Kıskanmak Nasıl Bir His?
- Güzelliğin Yüksek Maliyeti
- Ben Bir Kadınım, Ağlayışlarımı Duyun
ve daha onlarcası…
Ayrıca kadınların birbirlerine olan itirafları, sırların paylaşımı… bütün bunlar, paylaşımlar ama hep şunun içindi. Evrende ya da bu dünyada yalnız değiliz, herkes benzer şeyleri yaşar, ama onları içinde tutmak, konuşmamak daha büyük bir sorun.
Son olarak yazarın kitapla ilgili söylediklerini paylaşmak istiyorum: Şu an elinizde tuttuğunuz kitap yalnızca menopoz üzerine bir kitap değil, henüz o aşamaya gelmemiş bile olabilirsiniz, bu kitap kırk yaş sonrasında size eşlik edecek bir yoldaş, komik ve anlayışlı bir kız arkadaş. Başucumda “menopoz” diye bağıran beş kiloluk kalın kitaplar değil, kısa hikâyeler ve dürüstlükle harmanlanmış samimi ve açık sözlü muhabbetler içeren kitaplar istiyorum. Tüm bunlar edebi nüktelerle sarılmış olursa, çok daha iyi. Aradığım yer beni aynı anda seksi, gerçek, meydan okuyan ve bilgilendirilmiş hissettirebilecek bir yer. Avuntu arayabileceğim ve henüz kimsenin uluorta konuşmadığı şeylere gülebileceğim bir yer. İşte olmak istediğim öyle bir yer ve orada sizinle olmak istiyorum.
“Bazı insanlar rahiplere gider, bazıları şiire, ben arkadaşlarıma…”
-Virginia Woolf
Paris Yayınları’ndan çıkan bu dopdolu kitapla tanışmanız dileğiyle…