Ruben Block, Paul Van Bruystegem ve Mario Goossens tarafından 1998 yılında Belçika’da kurulan “Triggerfinger” 4 Ağustos gecesinde, İstanbul’da seyirci ile buluştu.
2012’de, yılın en iyi grubu, en iyi alternatif müzik, en iyi canlı performans gibi dallarda dört ödül toplayan İsveçli bağımsız müzisyen Lykke Li’nin, “I Follow Rivers” şarkısına yaptıkları akustik coverlarıyla mükemmel bir çıkış yakalayan grup, Dorock XL’da progressive, blues-rock ve hard rock tınılarını birleştirerek seyirciyi büyüledi.
Takım elbiseleri ile sahneye ilk çıktıklarında, gerçekten bizleri neyin beklediğinden tam olarak emin değildim. Ve sonra çalmaya başladılar. Sahnede genel anlamda genç insanları izlemeye alışık olan ben, Triggerfinger’ı izledikten ve onların enerjilerini ve müziklerine duydukları aşkı gözlerinde gördükten sonra olayın kesinlikle yaşla değil, tutkuyla alakalı olduğunu bir kez daha anlamış oldum.
Bir buçuk saat süren performanslarında kendi şarkılarının yanı sıra, Led Zeppelin gibi hard-rock gruplardan da şarkılar yorumlayan Triggerfinger, konserin sonuna doğru Rihanna’nın Man Down şarkısına yaptıkları, rock coverına da yer vermeyi es geçmedi.
Yeni albümlerinin de çok yakında çıkacağını müjdeleyen grup, karizmatik vokalleri, blues tınıları içeren bass vuruşları ve enerjisiyle bütün kalabalığa hakim oldu. Bir de Goossens’ın bateri soloları ile Dorock XL atmosferi birleşince kendimizi başka bir dünyada bulduk.
Performans sonunda, seyircilerin suratında oluşan ifade de grup üyelerinin ifadesi de aynıydı. Hiçbirimiz bu bir buçuk saatin nasıl geçtiğini anlamamış ve zıplamaktan terler içinde kalmıştık. “Yine olsa yine gideriz!” diyeceğimiz Triggerfinger’ı mükemmel ses ve ışık sistemleri ile ağırladıkları için Dorock XL’a teşekkürlerimizi iletiyoruz.