Davranışları Görselleştirmek: Lara Zankoul – Karaköy Mono

Daha önce Heist Gallery, Guy Hepner Gallery gibi önemli sanat lokasyonlarında eserleri ile yer almış, Lübnan asıllı 30 yaşındaki Lara Zankoul ile ardı arkası kesilmeyen üretimi, çevresi ve motivasyon kaynakları üzerine küçük bir söyleşi…


Çalışmaların genel olarak sabit görüntüler üzerine. Neden fotoğrafı tercih ediyorsun ve fotoğrafçılığa başlamaya nasıl karar verdin?

Mark Twain’den alıntı yapacağım; ”Kısa bir şey yazmak için zamanım yoktu, o yüzden uzun yazdım.” Fotoğrafta mesajları daha öz bir şekilde iletebiliyorsun. Videoda ise ses, zaman gibi ögeler ekliyorsun. Fotoğraf beni daha çok zorluyor ama aynı zamanda daha hızlı geliyor. Yine de her zaman farklı araçlar denemek ilgimi çekmiştir.

Eserlerin genelde rüya sekansı gibi bir atmosfere sahip, Atmosferlerine, işlerine sürrealist dokunuşlar yapmayı neden tercih ediyorsun?

Gerçekliği çoğaltmak ve belgelemekle ilgilenmiyorum. Fotoğrafçılık, işlerimde de açık bir şekilde görülebilecek şekilde, bir kaçış, günlük hayattan uzaklaşma. Hayallerimi yansıtmamda bir araç…

Eserlerinin tarzının güzel sanatlar fotoğrafçılığına yakın olduğunu söyleyebiliriz. Bu tarzın Lebanon’da popüler mi?

Bir çok güzel sanatlar fotoğrafçısı Lebanon’da artistik fotoğrafçılığı sunuyor, bunlar sergilerde sergiliyor ve bu sahne her yıl git gide büyüyor.

İstanbul gibi Beirut da çok kültürlü yapıya sahip olan bir şehir. Bir sanatçı olarak bu yapı sizi nasıl etkiliyor?

Fotoğrafçılığım, coğrafi konumumdan etkilenmiyor. İnsan davranışlarının ve toplumun psikolojik evreni ve bakış açısından bakıyorum.

Orta Doğu’da doğdun ve büyüdün. Ulusal projeler sırasında hiç pozitif veya negatif önyargı sezdiğin oldu mu?

Herhangi bir negatif veya pozitif önyargı fark etmediğimden mutluluk duyuyorum. Çalışmalarıma, herkesin çalışmalarına davranıldığı gibi davranıldı. Kalite, özgeçmişimden daha çok görülüyor.

Toplum ilhamına karşın, başka ilhamların da var mı?

İnsan psikolojisi büyük bir ilham, sembolizm ve felsefe de… Eski mitolojiler ve peri masalları, iyi ışık, mimari, tasarım… Bu liste sonsuz. Her şeyde ve hiçlikte ilham bulmak için zihnimi eğittim.

Eserlerinizde insanlara ne göstermeyi amaçlıyorsunuz?

İnsanlarda duyguları tetiklemeyi amaçlıyorum. İnsanların fotoğraflarımı kendi kişisel tecrübeleriyle ilişkilendirebilmesini seviyorum. Aynı zamanda izleyiciden farklı farklı yorumlar almak gerçekten çok ilgi çekici. Bu yorumlamalar insanların özgeçmişlerine ve tecrübelerine göre baya değişiklik gösterebiliyor. Ve bu değişiklik benim için paha biçilemez.

Herhangi bir idolünüz var mı veya favori sanatçılarınız kimlerdir?

Tim Walker, David Hamilton, Annie Leibovitz, Parks… Hepsi fotoğraf anlamında derinden etkilendiğim insanlar.

Takip edebildiğim kadarıyla üretiminiz asla durmuyor. Sizce, bir sanatçı neden üretmeye devam etmeli?

Kişisel olarak gerçekten yeni fotoğraflar üretmeyi bir ihtiyaç olarak görüyorum. Bu benim için bir tutku, hatta bir takıntı diyebiliriz. Her ne kadar bu uzun yolda arada sırada durgun dönemlerim olsa da, geçmişe baktığım zaman kendimi sürekli üretirken görüyorum. İnanıyorum ki bu sanatçı için kendini yeni yollarla ifade etme ve güvenli bölgesinden çıkma konusunda motivasyonunu sürekli uyanık tutmak sanatçının sorumluluğundadır. Neden mi? Çünkü bir insanı sanatçı yapan şey budur.

Okuyucularımıza iletmek istediğiniz bir şey var mı?

Kelimelerimi okumaya vakit ayırdığınız için çok teşekkür ederim. Umarım, tutkunuzu körükleyen şeyleri bulup, takip etmeye korkmazsınız.