“Parabolabandit, şarkı yazma sürecinde aklıma gelen iki kelimenin birleşiminden oluştu. Özellikle kelimenin sonundaki tınıyı ve sert ünsüzlerin ahengini seviyorum.”
Radikal biçim değişikliği ile Sequoyah Tiger olarak endüstriye alternatif bir ses ile dönüş yapan İtalyan müzisyen Leila Gharib, Ta-Ta-Ta-Time EP’sinin ardından Parabolabandit albümünü yayınladı. Tiger, Parabolabandit ile müziksel dilini, karanlık ama bir yandan da ışıl ışıl fantezilerle nasıl beslediğini dinleyiciye gösteriyor. Kendi limitlerini, pop geleneklerinden gelen melodilerini bükmeleri ve deneysel vokal çalışmaları ile nasıl genişlettiğini göz ardı etmek imkânsız! İşte sorulara cevapları ile Sequoyah Tiger!
”Ta ta ta Time EP”den hemen sonra Parabolabandit’i piyasaya sürdünüz! Ep’ye nasıl başladığınızı ve Parabolabandit’e kadarki müzik serüveninizi sormak istiyorum…
Merhaba! Öncelikle ana fikir sesime yoğunlaşmaktı. İtalya’da üç kişilik bir indie-rock grubunda çalıyordum ve sonrasında Barokthegreat adlı bir sanat topluluğunda dans için koreografiyle ilişkili, deneysel sesler içeren bir müzik tarzıyla ilgilenmeye başladım. Bu deneyimimden sonra müzik ve söz yazarlığı gibi farklı yaklaşımları bir araya getirebilecek şeylere yoğunlaşmak istedim. Her kısmını stüdyo ortamında kendim yapacağım bir şey olmalıydı; kayıt, performans, ses geçişleri ve bunun gibi müzik yapımıyla alakalı her şey… Serüvenim şimdiye kadar bu şekilde ilerledi ve bu kendi başıma olma süreci çok keyifliydi.
Parabolabandit’in sizin için anlamı nedir?
Şarkı yazma sürecinde aklıma gelen iki kelimenin birleşiminden oluşan bir sözcük ve özellikle kelimenin sonundaki tınıyı ve sert ünsüzlerin ahengini seviyorum. Albümün genel tınısı ve farklı modlarına uygun bir isim benim için. Albümü yapmada bir araç gibi görev aldı bu kelime. Bir çeşit kelime oyunu gibi kulağa tanıdık geliyor, iki farklı kelimeden spesifik yepyeni bir kelime meydana çıkıyor.
Melodinizin esaslarını nasıl tanımlarsınız?
Vahşi, parabolik sesler, bandolero modlar…
Müzik yaparken ilham kaynağınız nedir?
Beni çeken, harekete geçiren, etkileyen her küçük detay… Günlük hayatımda, yaptığım hatalarda, beklenmeyen durumlarda ya da sevmediğim şeylerde bulabilirim bu detayları. Ve böylece süreç başlar, adım adım tamamlanmaya doğru ilerler.
Albümü dinlerken geçmişte, çocukluk anılarında yaşamayı arzulayan ama aynı zamanda gelecek için umudu olan birinin varlığını hissettim ve bu mükemmel bir kontrast oluşturuyordu müzikte. Böyle bir şey var mı? Yoksa bu sadece benim iç sesim miydi?
Dinlediğiniz için teşekkür ederim! Kesinlikle zamanla ve zamanın beni çok etkileyen gizemli algısıyla ilgili bir şeyler olduğunu söyleyebilirim. Kontrast benim kullanmayı çok sevdiğim bir dinamik, ve bunun bir şekilde fark edilmesi çok hoş. Bunu ayrıca parça listesinde, parçaların ortasında ve agresif melodilerde de bulabilirsiniz.
Ayrıca müzik videolarınızda da farklı bir zevkiniz var. Bir şarkı için hazırlayacağınız videoya nasıl karar veriyorsunuz?
Şarkıyı dinliyorum ve hayal etmeye başlıyorum, sonrasında düşündüklerimi kâğıtlara aktarıyorum ve Sonia Brunelli ile paylaşıyorum; kendisi dansçı ve koreograftır. Son videomda da vardı aynı zamanda canlı setlerde de benimleydi. Generation Loss’un farklı bir versiyonunu denemeye çalıştım, yapay olguların renkler ve orijinalden alınma, soyut çıkarımlarla birleştirilmesiyle oluşturulan bir teknik. Bu VHS oynatıcılarının, projektörün ve herhangi tür bir kameranın kullanılabileceği deneysel bir süreç…
Turneye çıkmayı düşünüyor musunuz? İstanbul düşüncesi var mı aklınızda?
Kasımda İtalya’da konser vermek için turneye çıkıyoruz. Elbette İstanbul’da da çalmak inanılmaz olacaktır!