Ekim 2018’de yeni albümlerini dinleyiciyle buluşturmaya hazırlanan, Türk rock müziğinin öne çıkan isimlerinden maNga ile konserleri öncesi sohbet etme fırsatı yakaladık. 26 Nisan’da, gerçekleşecek konser, Vestel Gururla Yerli Konserleri kapsamında, Atlantis Yapım iş birliğinde, Zorlu PSM’nin Studio sahnesinde yer alıyor.
Türkiye’de yakaladıkları başarıyı MTV Müzik Ödülleri ve Eurovision gibi önemli organizasyonlar ile yurtdışına da taşıyan grup, konser için çeşitli süprizlerde hazırladığını belirtiyor. İşte maNga ile sohbetimiz!
Bir kaynakta “ ‘maNga’, Yağmur’un cover grubundan ihraç edilmesinin ardından kuruldu.” gibi bir ifade var. Ne kadar doğru acaba diye düşündürdü. Grup üyeleri nasıl bir araya geldi? maNga nasıl başladı?
Manga ilk olarak Yamyam’ın barlarda “cover” parçalar çaldıkları gruptan istediği müziği yapamamasından dolayı yolunu ayırması ile 2001 yılı Eylül ayına doğru şekillenmeye başladı.Onun en büyük isteği kendi parçalarını çalan bir grup kurmaktı. Yapmak istediği tarzıda 95’ten beridir etkilendiği numetal ve hardcore tarzında gruplarla yavaş yavaş oluşturmaya başlamıştı kafasında. İlk olarak gruba Özgür dahil oldu, sonra Ferman ve sonra da Cem’in katılımıyla maNga bugünkü kadrosunu oluşturdu ve kendi müziğimizi yapmaya başladık. Sing your song yarışmasına katıldık ve yarışmada ikinci olduktan sonra albüm maceramız başlamış oldu.
SPA nasıl ortaya çıktı?
Kliplerimizde kullanmak için bir maskot çizimi yaptırmak istedik. Arkadaşımız Kaan Demirçelik bazı çalışmalar yaptı. Mevcut Spa çizimini görünce şaka olarak, “Aa sıpaya bak” diyorduk. Sıpa, eşek derken maskotun ismi SPA oldu.
2004 yılında ilk albümünüz “maNga +” ile buluştuk. Nu-Metal öğeleri ile Anadolu ezgilerinin bir arada kullanılmasına nasıl karar verdiniz? Yıllar sonra geriye baktığınızda aynı heyecanla dinlediğiniz şarkılar var mıdır?
Bizim yaptığmız müzikte, kendi şarkılarımızda bu hep vardı. Birçok şarkımızda “Ney” duyuyorsunuz hâlâ da kullanmaya devam ediyoruz. Anadolu ezgileri şarkılarımızda hep var ve olmaya da devam edecek. Yeni albümde de bu ezgileri görebilirsiniz.
Aynı zamanda o sene içerisinde animasyon olarak hazırlanan bir müzik videosuyla dinleyici karşısına çıktınız. Yenilikleriniz için aldığınız ilham kaynaklarınız nelerdi?
Hayatın ta kendisi aslında. Bir yerde bir şey okuyup bir şey gördüğümüzde aslında günlük hayatımızda deneyimlediğimiz her şeyi bir şekilde biriktiriyoruz ve bunlar albüm sürecinde yeni fikirlere, yeniliklere dönüşüyor.
Daha sonra 2009 yılında “Şehri Hüzün” ile geri dönüş yaptınız. İlk albümünüzle karşılaştırınca ses kullanımları açısından ne gibi farklılıklar görüyorsunuz? Ve tabii, “Evdeki Ses!” şarkısı nasıl ortaya çıktı?
Cartel’den Alper Aga ile bir çalışmamız oldu. “Evdeki Ses” şarkısında. “Evdeki Ses” zaten Cartel’in albümünde yer alan hit şarkılardan biriydi. Biz de bu şarkıyı, bar zamanlarımızdan beri çalıyorduk aynı şekilde onu da albüme koymak istiyorduk. Kendisi ile tanıştık, kaynaştık… Çok iyi insanlar zaten bütün Cartel ekibi. Böyle bir çalışma yaptık. Hem Cartel’in kendi soundu hem de Manga sounduyla bütünleştik, ortak bir çalışma yaptık. Albümün masteringi ise yurtdışında yapıldı, Sterling Sound’dan Ted Johnson tarafından. Çok önemli bir adam o da.
2009 yılında MTV Müzik Ödülleri ve 2010 yılında Eurovision ile beraber yurtdışına da açılmaya başladınız! Bu etkinliklerin öncesi ve sonrasındaki değişimler neler oldu?
Bu etkinliklerin öncesinde de sonrasında da biz kendi müziğimizi yapıyorduk, bu anlamda herhangi bir değişim olmadı fakat tabi ki yurtdışında tanınırlığımız arttı. Özellikle Eurovision sonrası birçok yurtdışı festivallerinde yer aldık. Önümüzdeki dönemde de yine yurtdışında bir single çıkarma planımız var.
“Işıkları Söndürseler Bile” ve “e-akustik” albümlerinizle beraber yaptığınız işbirliklerinizin görünürlüğü artmaya başladı. Sizce müzik piyasasında işbirliğinin önemleri nelerdir?
Müzik piyasasında ne yazık ki birbirine destek olmak yerine köstek olmaya yönelik bir durum var genel olarak. Biz işbirliklerine inanıyoruz. Farklı enerjilerin bir araya gelmesiyle, farklı tarzların bir araya gelmesiyle her zaman sürprizli ve beklenmedik sonuçlar ortaya çıkıyor ve bu da bizi heyecanlandırıyor.
Yakın zamanda yeni bir albüm var mı?
3 şarkı yayınladığımız maXisingle Ekim 2018’de bir albüme tamamlayacağız. Toplamda 10 şarkının olduğu bir albüm olacak.
Konser öncesi dinleyicilerinize mesajınız var mı?
Yeni parçalarımızı ilk defa canlı olarak çalacağız. Güzel ve sürprizli bir konser olacak. Tankurt Manas, Kamufle, Joker, Fate Fat ve DJ Hırs da bize 1000 parça şarkımızda eşlik edecek.