Müziği, sahne performansları, farklı kostümleri, androjen tavırları ile dikkat çeken müzisyen, 28 Kasım tarihinde Zorlu PSM Studio’da dinleyicileri ile buluştu!
1992 doğumlu, Amerikalı, Garrett Clark Borns, Indie-Pop, Synth-Pop, Alternatif Rock gibi farklı müzik tarzlarını harmanlayarak yaptığı şarkıları ile tanınıyor. İlk EP’sini 2012 yılında “A Dream Between” ismiyle yayınlayan Børns, ilk stüdyo albümünü ise, 2015 yılında “Dopamine” ismiyle dinleyicisiyle buluşturdu. Spotify üzerinden en popüler olan şarkıları arasında, benim de konserde bayılarak dinlediğim, “Electric Love” büyük farkla öne çıkarken, sırayı “American Money, Sweet Dreams” gibi şarkıları çekiyor.
Zella Day isimli müzisyenle de birçok çalışması bulunan Børns, sadece müziğiyle değil, aynı zamanda performansları, kostümleri, androjen tavırları ile de dikkat çekiyor. Yeni albümünü 2018 başlarında yine Interscope Records üzerinden çıkaracağını da, internet sitesindeki pek de detay vermediği açıklaması üzerinden kısa bir süre önce duyurmuştu.
Şimdi gelelim 28 Kasım’da Zorlu PSM Studio’daki performansına!
Biletlerin günler öncesinden tükendiği gecede, Away Days grubundan sonra genç kadınların çığlıkları arasında sahne alan Børns’un enerjisi oldukça yerindeydi! Stüdyo kayıtları ve canlı performansı arasında neredeyse hiçbir fark bulunmayan, vokal aralığı ile göz dolduran müzisyen, Electric Love, American Money, Past Lives, Sweet Dreams gibi parçaların yanında 2018 başlarında çıkacak olan albümünden şarkılara da yer verdi.
Avrupa turnesinin son ayağı olan ve ilk defa performansını gerçekleştirdiği İstanbul konseri sonunda sahneden, seyirciler ve enerjisinden çok memnun kaldığını belirtip tekrar görüşme dileklerini sunarak ayrıldı.
Şimdi biraz daha derinlemesine inceleyelim…
Børns ve ekibinin müzikal kalitesine, uyumlarına gerçekten diyecek hiçbir şey yok. Orada bulunan bütün insanlar için çok keyifli bir akşam olduğuna dair de hiçbir şüphem yok. Fakat konser sırasında, biletleri tükenen bir konser bu mu olmalı, diye düşünmekten de kendimi alamadım.
Seyircinin Børns’a dokunmak için çığlıklar içerisinde ellerini sahneye uzatması, verilen çiçekler, o bakışlar, acaba tamamen müzik odaklı mıydı yoksa Børns’un duruşuyla beraber müziği de yüceltiliyor muydu? Yanlış anlaşılmaya yer vermemek adına yine müzisyenin çalışmalarına, gecenin keyfine bir şey demediğimi belirtmek istiyorum. Sanırım takıldığım nokta seyirciydi.
Ama ne olursa olsun, hangi amaçla olursa olsun, ülkemizdeki alternatif müziğe olan bakış açısının değiştiğini tecrübe etmek, hep bir ağızdan bizlere, özel olduğunu düşündüğümüz şarkıları söylemek ve İstanbul’un en önemli sanat merkezlerinden biri olan Zorlu PSM’nin de buna destek olduğunu görmek kesinlikle umut verici.
Daha nice konserlere!
Daha nice keyifli gecelere!