Barış Abimize… – Karaköy Mono

Bu yazıya küçük bir anıyla başlamak istiyorum. Barış abiyi kaybettiğimizde 9 yaşında bir çocuktum. Acı haberi duyduğumda kimse gibi ben de inanmak istememiştim. O çocuk aklımla Moda’daki evinin önüne gidip evin karşı kaldırımında belki görebilirim diye ufacık bir umutla beklediğimi dün gibi hatırlıyorum… İşte herkes gibi ben de böyle sevmiştim Barış abiyi…

Başkaydı 90’larda yaşamak… Geçmişi hatırladıkça o yıllara özlemimiz daha çok artıyor sanki…  Aklınıza gelebilecek her şey öylesine samimiydi ki; insan ilişkileri, mahalle ortamları, oyuncaklarımız ve hatta televizyon bile… Bir yandan legolarımızla, sanal bebeklerimizle oynarken bir yandan da heyecanla beklediğimiz çizgi filmlerimiz ve tabi ki “7’den 77’ye” programıyla büyük küçük herkesin kalplerini fetheden Barış abimiz… Öyle sevecen bir üslupla sunardı ki programı insan kendisini aslında televizyonun karşısında değilmiş de Barış abinin yanındaymış gibi hissederdi… Program bitene kadar televizyondan gözlerimizi alamadan izler, bittiğinde de heyecanla bir sonraki bölümü beklerdik… İşte böyle bir hüzün bıraktı geriye Barış abi…

Peki kimdir Barış Manço? 19 yıl önce aramızdan ayrılan bu samimi insan kimdir?

Çocukluğundan gelirmiş gezme sevdası…

Aile geçmişinden gelen bir durummuş göçmenlik hikâyeleri. İstanbul’un fethinden sonra Konya’dan Selanik’e göç eden aile, savaş sırasında yaşadıklarıyla da I. Dünya Savaşı sırasında İstanbul’a gelmişler.

Barış abimiz daha 3 yaşındayken annesiyle babası boşanmış ve babasıyla yaşamaya başlamış. Babasıyla sürekli ev değiştirirlermiş. Kadıköy, Üsküdar, Cihangir vs. derken Ankara’ya bile gitmişler. Hal böyle olunca da eğitim hayatı boyunca hep okul değiştirmiş.

Okul ve müzik geçmişi…

Galatasaray Lisesi orta bölümüne kaydolmuş. 1957 yılında amatörce müzik merakı, 1958’de ilk grubu Kafadarlar’ı kurmasına sebep olmuş. Grubuyla Rock’n Roll coverları yaptığı sırada ilk bestesi olan Dream Girl’ü de bu sırada yapmış. Bu bestesiyle Ankara’da küçük bir ödül bile kazanmış.

İkinci Grubu olan Harmoniler’i yine Galatasaray Lisesi’ndeki arkadaşlarıyla kurmuşlar. 1959’da Galatasaray Lisesi konferans salonunda ilk konserini vermiş. Hayatını müzikle birleştirdiği ilk gerçek an da böylece yaşanmış.

4 Mayıs 1959’da babasını kaybedince hissettiği bu büyük acıyla müziğe daha fazla tutunmuş. Ayrıca Galatasaray Lisesi’nden ayrılmak zorunda kalarak liseyi Şişli Terakki Lisesi’nde tamamlamış.

Müzik kariyerini geliştirebilmek için 1963 Belçika, 1965 Paris, 1969 Belçika-Fransa seyahatleri yapmış, konserler vermiştir ve hatta Belçika’da tanışıp âşık olduğu Marie ile İstanbul’da nişanlandıktan sonra Belçika’nın Liege şehrinde ilk evliliğini gerçekleştirmiştir. Fakat bu evlilik kısa sürmüş ve 22 Haziran 1970 tarihinde boşanmışlardır.

Dağlar Dağlar parçası ile Türk müziği dünyasına gerçek anlamda giriş yapar Barış Manço.

1970 yılında ünlü Moğollar grubu ile birleşip Türk müziğini Avrupa’ya taşımayı hedefler.  Fakat Haziran 1971’de grupta çıkan anlaşmazlıklar ve Barış’ın sağlık problemleri sebebiyle grup dağılır.

1971-1972 yıllarında birçok sanatçı ile çalışarak Kurtalan Ekspres’i kurma girişimlerine geçen Barış Manço, Mayıs 1972’de grupla stüdyoya girerek ”Ölüm Allah’ın Emri” ve ”Gamzedeyim Deva Bulmam”ı kaydeder. 1976’da Kurtalan Ekspres’ten Özkan Uğur’un ayrılmasından sonra grupta sorunlar çıkmaya başladıysa da dağılmaz.

Müziğe olan tutkusunun yanında 1975 yılında tanıştığı Lale Çağlar’a da tutkulu bir aşk besleyen Barış Manço, 18 Temmuz 1978’de Lale Hanım’la evlenmiş ve 19 Mayıs 1981’de Doğukan Hazar’ın, 1984 Temmuz’unda ise Batıkan Zorbey’in dünyaya gelişiyle iki çocuk sahibi olmuştur.

1979 yılında yayınlanan “Yeni Bir Gün” adlı albümü unutamadığımız şarkılarıyla birlikte (”Sarı Çizmeli Mehmet Ağa”, ”Aynalı Kemer”) progresif rock için başarılı örnekler arasında yer alır.

‘’7’den 77’ye’’ herkesi kendisine hayran etti…

1988 yılında ”Barış Manço ile 7’den 77’ye” programıyla televizyon hayatına giriş yapan Barış Manço, çocuklara olan sevgisini öyle anlamlı ifade ediyordu ki ona hayran kalmamak mümkün değildi. Program sebebiyle 140 ülke gezmiş 12 de dil biliyormuş Barış abi. Gittiği ülkelere biz de gittik onunla, ıspanağı sevdik sayesinde ve bayramların gelmesini heyecanla bekledik ‘’Bugün Bayram’’ şarkısıyla uyanabilmek için… Kısacası ‘’Adam Olacak Çocuk’’ dedi, büyümeyi öğrendik onunla…

Unutamadık…

Ölüm denen korkunç duyguyu ilk yaşadığım insandı Barış abi… İlk kez hissettim onunla bu hüznü… Böylesine hayran kalınası bir insanı yıllar geçip yaşlansak da unutmayacağız…