3 Mart tarihinde Salon IKSV’de sahne alacak, American Horror Story ve Shameless gibi dizileri şarkıları ile güçlendiren ve daha önce Woodkid, Lorde gibi isimlerle çalışmalar gerçekleştiren Son Lux ile yaptığımız konser öncesi sohbet!
*Scroll down for English version.
Bildiğim kadarıyla ilk parçanızı 2008 yılında yayınladınız. Neredeyse 10 yıl oldu! Bu yolculuğa nasıl başladınız, nasıl gitmekte?
RL: İlk parçamın yapım aşamasının üç yıl sürdüğünü düşünürsek on yıldan daha uzun bir süredir müzikle ilgileniyorum. İlk başlarda neler olacağını bilmiyordum tabii. Sadece yaratıcı dürtülerimi takip ediyordum, daha doğrusu onlara itaat ediyordum. Proje için bile bir planım yoktu hatta bazı açılardan bakarsak hala yok… Son lux projesi hayatımın merkezi oldu onsuz bir gelecek tahmin bile hayal edemiyorum. Başlamadan önce bunların olacağını bilmiyordum, kim bilebilirdi ki…
Günümüzde tür teriminden bahsetmek oldukça zor. Müziğinizi nasıl tanımlıyorsunuz?
RL: Teknolojinin ve fikirlerin hızla geliştiği dünyada olanları tanımlayabilmek için dil yetersiz bile kalırken müzik yapmanın harika olduğu bir zaman. Fakat evrimin hızı sadece müziği tanımlamak için kelimeler kullanmak isteyenlerin sorunu. Birçok müzisyen için müzik yapmanın özü farklı stilleri, uygulamaları ve ideolojileri kucaklamaktır. Daima karşıtlıkları keşfetmek, yapmaya çalıştığımız ve nasıl yaptığımız müziğin gerçeği. Bu yüzden genellikle insanlara müziğimizin duygusal, deneysel, insan, elektronik, duygulu ve sinematik bir kombinasyonu olduğunu söylerim.
“Flickers” şarkısı nasıl ortaya çıktı? Şarkının bir arkaplanı var mı? Parçanın, American Horror Story’de kullanılması hakkında ne düşünüyorsunuz?
RL: Flickers, We Are Rising, albümü üzerine çalışmaya başladığımda yazdığım ilk şarkıydı. 2011 yılında tek başıma yapmaya çalıştığım kaydı arkadaşlarımın yardımıyla 28 günde bitirebildim. İlk gün stüdyoya yürürken teknik bir fikrimin olduğunu hatırlıyorum. Stüdyoya girdiğimde denedim ve işe yaradı. O fikir Flickers oldu. Kullanımı oldukça minimal ve pilottu. Bir çok insanın farkedip yıllar sonra bile hala referans göstermesine çok şaşırdım.
“Latterns” albümünden Easy, oldukça büyük bir patlamaydı. Lorde’nin de cover’ı ile daha da popülerleşti. Merak ediyorum da bu parça albümdeki en sevdiklerinizden biri olabilir mi?
RL: Mutlulukla söyleyebilirim ki hala o şarkıyı oldukça çok seviyorum. İşin asıl komik yanı ise neredeyse onu albüme dahil etmeyecektim. Sevmiştim ama emin değildim. Sonrasında dahil ettiğime çok mutlu oldum. Ama bana harddiskimdeki saatlerce süren günışığı görmemiş müzikleri merak ettiriyor.
New York’lular olarak, yaşadığınız şehrin çok kültürü çevresinin olması müziğinizi nasıl etkiliyor? Bu inanılmaz şehir sizi nasıl besliyor?
RB: Aslında hala Brooklyn’de yaşayan tek kişi benim; Ryan, Los Angeles’ta ve Ian daha yeni Dallas, Texas’a taşındı. Ama her birimiz yıllarımızı New York’ta geçirdik – burada tanıştık ve bu şehir bizim grubumuzun kimliğinde her zaman var olacak.
Şu saatten sonra çok klişe ama dünya üzerinde New York gibi hiçbir yer yok. Şehrin bir kısmı sanki 10 yıl ileride hissettirirken, bir kısmı da yıllardır hiç değişmemiş gibi. Yaşamak için zor, acımasız bir yer olabilir ve bir şey olduğunda devamı da gelir (when it rains it pours) Ama bu mücadele müziği besliyor. Ve tabii, ilhamda bir kısıtlama yok: herhangi bir alan, rasgele bir aktivite seçtiğinizde dünyada en iyilerinin New York’ta olduklarını göreceksiniz.
Eğer müziğinizin atmosferini bir film ile bağdaştıracak olsanız, bu hangi film olurdu?
RB: Müziğimizde çeşitlilik ve zıtlıklar oluşturmak için çabalıyoruz, yani sadece birini seçmek mümkün değil. Ama Ryan aslında bazı filmlerde skor yaptı, The Disappearance of Elanor Rigby, Paper Towns ve Mean Dreams gibi.
“White Lies” şarkısı, dinleyiciye göre dahice bir progresif yapıda! Tam olarak yalan söyleme sürecini açıklıyor. Şarkının hikayesiyle ilgili daha fazla şey öğrenmek isterim.
RL: Teşekkürler. Favorilerimden biridir. En sevdiğim şarkıları kayıtların en sonuna koymak gibi kötü bir huyum var. Dürüst olmak gerekirse bunun şarkı sözlerini ya da melodisini oluşturduğum zamanı hatırlamıyorum. Çok çabuk gelişmiş olmalı. İlginç seslerin keşfiyle şarkıya başladığımızı hatırlıyorum. Klavyenin ve sıkıştırılmış hi-hat pedalının seslerini kaydettik. Sesi izole edip, denemeler yapmaya başladım ve deneme yanılma sürecinden sonra bir şarkı ortaya çıkmış oldu.
2018 yılında bizleri bekleyen yeni bir albüm var mı?
Evet! Brighter Wounds, City Slang aracılığıyla 9 Şubatta yayımlanmış olacak.
Türkiye performansınızdan önce söylemek istediğiniz bir şey var mı?
RB: Sizi seviyoruz.
As much as I know you first release your tracks back in 2008! It has been nearly 10 years! How did the journey start and how is that journey going?
RL: Considering that the first record took me three years to make, it’s been well over 10 years. At the start, I didn’t know what was coming. I was just following—or more accurately, obeying—a creative urge. As such, I didn’t have a plan for the project. In some respects, I still don’t. The Son Lux project has become the central aspect of my creative life, and I can’t foresee a future without it. That said, I didn’t see it coming before this all began, so who knows?
Nowadays, it is really hard to talk about the term of the genre. But how would you describe your music?
RL: It’s an exciting time to be making music, when technology and ideas are spinning out into the world faster than we can find the language to describe it. But the pace of evolution is only part of the problem for those who’d like to use words to describe music. For many musicians, at the core of music making is the intentional embrace of disparate styles, practices and ideologies. This is true of the music we strive to make and how we make it; we’re always exploring opposites. So I usually tell people our music is some combination of emotional, experimental, human, electronic, soulful, and cinematic.
How did the song of “Flickers” come out? Is there any background story on it? What do you think about the usage of that track on American Horror Story?
RL: Flickers was the first song I wrote as I sat down to work on the album We Are Rising. I challenged myself to make the entire record, with the help of friends, in 28 days in 2011. I remember I had a technical idea on the walk to the studio on the first day. When I arrived, I tried it out and it worked. That idea became the song “Flickers.” Its use in AHS is pretty minimal, and in the pilot. I’m honestly very surprised people even noticed it, and still reference it so many years later!
From the “Latterns”, Easy was a huge blast! Even with a Lorde’s cover, it became more popular. But I was wondering, is it one of your favorite track from the album?
RL: Yes, I’m happy to say I still like that song a lot. The funny thing is, I almost didn’t include it on the record. I loved it, but I wasn’t sure it belonged. I’m obviously glad I made the choice to keep it on. But it makes me wonder about the hours and hours of music on my hard drives that never saw the light of day.
You guys as New Yorkers, do you think that multi-cultural environment of the city effects your music? How that amazing city feeds you?
RB: I’m actually the only one still living in Brooklyn; Ryan’s in LA and Ian just moved to Dallas, Texas. But we’ve each spent many years in NYC — we met here and this city will always be a part of the band’s identity.
It’s such a cliche at this point, but there’s really no place on the planet like New York. Parts of the city feel like they exist ten years in the future, yet there are also aspects that seem as though they’ve stayed the same for generations. It can be a tough, relentless place to live, and when it rains it pours. But that struggle feeds the music. And of course, there’s no shortage of inspiration: if you pick any profession, activity or interest at random, chances are that there are people in New York who are among the best in the world at it.
If you matched the atmosphere of your music to a movie, what would it be?
RB: We strive for range and contrast in our music, so it’s impossible to pick just one. But Ryan has actually scored a number of films, including The Disappearance of Eleanor Rigby, Paper Towns, and Mean Dreams.
That “White Lies” song! That progressive structure is nothing but genius as a listener! For me, it seriously describes the process of lying. I would love to learn about the story of that song.
RL: Thank you. That’s one of my favorites. I have a bad habit of putting my favorite songs near the ends of records. I honestly don’t remember writing the lyrics or melody on that one. It must have come to me rather quickly. I do remember the song began with the discovery of a strange sound in one of the mic channels of an improvisation we had recorded Ian doing. It turned out to be a combination of his keys and a squeaking hi hat pedal. I isolated the sound and began to experiment with it, and eventually, a song emerged from the process of toying around.
Is there any new album coming for us in 2018?
RB: Yes! Brighter Wounds will be out 9th February via City Slang.
Is there anything you want to say to your Turkey crowd before the gig?
RB: Sizi seviyoruz.