“En Değerli Oyuncu” seçilmek beni çok mutlu etti”
“Hareketli ve aktif yaşamın değerini bilmek ve günün bir kısmını buna ayırmak gerektiğini düşünüyorum.”
“Turnuva süresince ülkemizin desteğini her zaman arkamızda hissettik.”
“Elde ettiğimiz başarıların, ülkemizde voleybolun geldiği nokta ve gelişimi açısından da çok değerli olduğunu düşünüyorum.”
Tokyo Olimpiyatlarına gitmeye hak kazanan ve Tokyo Olimpiyatları Avrupa Kıta Elemeleri’nde “En Değerli Oyuncu” unvanını alan, Türk Milli Voleybol Takımı’nın başarılı oyuncusu Meryem Boz kariyeri, sporcu kimliği, olimpiyat serüveni ve hobilerine dair merak edilen birçok detayı MAG Ekim sayısında anlattı.
Masa tenisi oynayarak başladığı spor hayatını, Tokyo Olimpiyatları Avrupa Kıta Elemeleri’nde “En Değerli Oyuncu” unvanını alarak sürdüren başarılı voleybolcu Meryem Boz, “Spor hayatımın değişilmez bir parçası, benim için adeta bir tutku… Bu nedenle antrenmanlar ve maçlar haricinde de sporla iç içeyim, günlük hayatta sürekli aktifim. Yaşam içerisinde aktif olmak sizi daha enerjik, daha dinamik yapıyor.Hareketli ve aktif yaşamın değerini bilmek ve günün bir kısmını buna ayırmak gerektiğini düşünüyorum” açıklamasıyla aktif yaşamın önemine dikkat çekti.
““En Değerli Oyuncu” seçilmek beni çok mutlu etti” açıklamasında bulunan Boz, Türk Miili Voleybol Takımı olarak elde ettikleri başarılarla ilgili ise “Ülkemizi temsil etmenin ve Türk voleybolunun gelişimine katkı sunuyor olmanın bilinci, olimpiyatlar boyunca yakaladığımız sinerjiyi üst seviyede tutmamıza yardımcı oldu. Turnuva süresince ülkemizin desteğini her zaman arkamızda hissettik.Elde ettiğimiz başarıların, ülkemizde voleybolun geldiği nokta ve gelişimi açısından da çok değerli olduğunu düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
Hareketli iş ve hayat temposunun içinde istikrarlı bir başarı elde etmek için kendine mutlaka vakit ayırdığını dile getiren Meryem Boz, müsabakalardan önce kendini mental olarak nasıl hazırladığına dair soruya ise şu şekilde cevap verdi: “Son bir senedir, kulüp maçları ve milli maçlar nedeniyle çok hızlı akan bir süreçte çok kısa aralıklarla müsabakalara çıktım. Bu yoğun takvim içerisinde psikolojik olarak kendimi hazır tutmak için dinlenme ve beslenmeme çok dikkat etmeye çalışıyorum. Rahatlamak için arkadaşlarımla sohbet ediyorum, onlarla bir araya gelmek için zaman yaratıyorum. Ayrıca müzik dinliyorum ve kendime vakit ayırmaya çalışıyorum”