2010 yılında ilk profesyonel şarkısıyla (Aşkımın Bir Kalbi Varmış) çıkış yapan Cüneyt Ergün, müzikte sınırları olmayan bir sanatçı. Yazdığı edebi şiirleri müziğe yansıtarak aklımıza kazınan isimler arasında. Müzik ve muhteşem sesi, kendine özgü tavrı ile yazdığı şarkılar gençlerin duygularına tercüman oluyor. Biz de gerçekleştirdiğimiz bu röportajda hakkında merak edilenleri konuştuk…
-
Sevgili Cüneyt, klişe olacak ama sormadan geçmeyelim, müziğe olan ilginiz, merakınız nasıl oluştu?
Müziğe olan ilgim hep vardı. Dört yaşında okuma yazması olmadığı halde elime kalem alıp kağıdı karalayarak Zeki Müren’e mektup yazan bir çocuktum mesela, ama müzik yapmaya başlamam lisedeyken bana bir gitar hediye edilmesiyle oldu.
- Şarkılarınızın söz ve müziği size ait. Bu süreç nasıl gelişiyor? Son cümleyi yazdığınızda nasıl hissediyorsunuz?
Ben hayatımda hiç şarkı sözü yazmadım, şiir yazdım. İçlerinden bazılarını bunlar şarkı olur diyerek besteledim ve şarkı oldular. Bu yüzdendir ki benim şarkılarımın edebi tarafı müzikal tarafının hep bir adım önünde oldu. Sanırım yine bu yüzden sosyal medyada hakkımda yazılan yorumların %80’i şarkılarımın sözleriyle ilgili.
- “Acılar kullanılmak içindir,” diyorsunuz. Bu ifadeyi en çok hangi şarkıyla yorumladınız?
Anka’yı Beklerken albümünde Yok adlı şarkım bunun en reel hali. Şarkının sözleri, dokuz yaşında yazdığım bir şiirden. Müziğini lise sonda yapmıştım. Bir çocukluk travması…
- Türkiye de hayranınız çok. Bilinmeyen Saati Uygulaması ve Kırmızı adlı parçalarınız daha büyük bir kitleyi beraberinde getirdi. Kelimelerdeki ihtimam dinleyicinizde bir anı oluşturuyor. Bu ikisi sizin özgün tavrınızı çıkarıyor gibi…
Evet, insanların yaşayıp da dile getiremedikleri şeyleri şarkılarımda bulmaları beraberinde aramızda bir bağ oluşmasına neden oluyor ama bu insanların büyük bir çoğunluğundan gelen mesajlarda şarkıların kendilerine özel kalmasını, kimsenin bilmemesini, duymamasını istedikleri; kendilerine özel kalmasını istedikleri ve bu yüzden asla paylaşmadıkları yazılı. Bunu YouTube’da herhangi bir şarkımın yorumlar kısmına biraz göz gezdirerek görebilirsiniz. Bu beni çok üzüyor. Onlara hakkımı helal etmiyorum.
- Hayatta en çok hangi duygular size güç verir?
Dominant bir duygu yok. Her duygunun kendine has itici bir gücü var. Sevgiden tutun da nefrete kadar her duygunun çok önemli ve gerekli olduğunu düşünüyorum.
- Şarkı söylemenin yanında şiir ve denemeler yazıyorsunuz. Bunlar bir araya geldiğinde eksiksiz bir sanatçı imgesi oluşuyor. Okumak, yazmak ve dinlemek şüphesiz duygu dünyamızı oluşturan kavramlar. Peki, sanatın olmadığı bir dünya nasıl olurdu?
Ruh var mı? Yok mu? Bilemiyorum ama ruhsuzluk kesinlikle var. Bu yüzden kuşların boncuktan, ağaçların, çiçeklerin plastikten olduğu bir dünya nasıl olursa öyle olurdu.
- Sizce güzel olan aşkı yaşamak mı? Aşkı okumak mı?
Hayatında hiç karpuz yememiş bir insana karpuzu ne kadar güzel anlatırsanız anlatın başarılı olamazsınız.
- Bir sanatçı söylediği her cümle hatta kelimeden sorumlu olduğunu düşünür mü veya birilerinin hayatını değiştirdiğini?
Kalem çok keskindir. Bir cümle bile yeter bir hayatı değiştirmek için.
- Sevgili Cüneyt, bu keyifli sohbet için çok teşekkür ederim. Son olarak hayranlarınıza yeni şarkı müjdeniz var mı?
Yeni şarkı her zaman mevcuttur. Yeni şarkılar desem daha doğru olur aslında. Sadece doğru zamanı beklemek gerekiyor. Son dönemde pandemi biraz gecikmeye neden oldu ama çok yakında geliyorlar…