“Tiyatronun eğitiminin alınabilen bir şey olduğunu çok geç öğrendim.”
Hem PSM Online’dan hem de Zorlu PSM YouTube kanalından seyircilerle buluşan “İbrahim Selim ile Bu Gece”nin bu haftaki konuğu, güzel ve başarılı oyuncu Ecem Erkek oldu.
Müzikten, stand-up’a, mizahtan güncel konulara; kültürün her alanına dokunan ve her anı eğlence dolu dakikalara sahne olan Zorlu PSM YouTube kanalında yayınlanan “İbrahim Selim ile Bu Gece”nin yeni bölümünde başarılı oyuncu Ecem Erkek, hem samimi itirafları hem de bir o kadar neşeli tavrıyla geceye damgasını vurdu.
Aslen Sivaslı olan ve çocukluğu Ankara’da geçen başarılı oyuncu, çocukluk yıllarına dair anımsadıklarını; “Müthiş bir çocukluk geçirdim. Şimdi geriye dönüp baktığımda iyi ki Ankara’da o mahallede, o apartmanda yaşamışım diyorum. Bizim çocukluğumuzda belki de bizim yaşadığımız yerde bambaşka bir komşuluk ilişkisi vardı. Öyle ki Ankara’dan ayrılırken bir daha ne öyle komşuluk ne öyle arkadaşlık görürüm ben diye düşünüyordum. Şimdi bile Ankara benim gözümü doldurmaya yetiyor.” sözleriyle anlattı.
Aynı zamanda konservatuvarlı olan başarılı oyuncu, tiyatro eğitimine yönelmesine dair; “Çok ezbere yaşayan bir ailede büyüdüm ben. Sevgisiz ve saygısızlıkla kesinlikle yetişmedim ama ezber bir yaşam vardı bizim için. Hep taklit yapan herkesi güldüren çocuk olmama rağmen kimse de beni, bu çocuğun yeteneği var diyerek konservatuvara yönlendirmedi mesela. Ben tiyatronun okulunun olduğunu, eğitimi alınan bir şey olduğunu çok geç öğrendim.” diyerek salondaki herkesi kahkahalara boğdu.
Programın sevilen bölümü “Gözlerimin İçine Bak” ta İbrahim Selim’in sorularını büyük bir samimiyetle cevap veren güzel oyuncu, İbrahim Selim’in kendisine yönelttiği “Hiç estetiğin var mı?” sorusuna verdiği “Dolaylı yoldan var benim estetiğim.” cevabıyla merak uyandırdı. Kronik migren rahatsızlığı olduğunu ifade eden sevilen oyuncu, “Migren için botoks varmış, ben bunu bilmiyordum. Benim gün geliyor migrenden üç güz gözümü açamadan yattığım oluyor. Ben de böyle bir yöntem olduğunu öğrenince gittim yaptırdım. Ama çok da korktum. Mimik yapamadığımı düşünmek bile istemiyorum. Botoksu yaptırdıktan birkaç gün sonra alnımın beton dökülmüş gibi olduğunu fark ettim aynada. Kaşımı kaldırıyordum ama alnım oynamıyor. Tansiyonum 15’e kadar çıktı bunu gördüğümde ama sonra geçti o efekt çok şükür.” sözleriyle anlattığı botoks deneyimi herkesi güldürdü.
Konservatuvarı bitirdikten sonra çok az bir süre tiyatro yapma şansı yakaladığını belirten başarılı oyuncu; “Ankara Devlet Tiyatrosu’nda figüranlık yaparak harçlığımı çıkartıyordum. Daha sonra Nilüfer Şehir Tiyatrosu’na gittikten ve Engin Alkan’la çalışma fırsatı yakaladıktan sonra ben tiyatro yapmayı da öğrendim diyebilirim. Bursa’da çok mutluydum, beni bıraksalar ömrümün sonuna kadar Bursa’da yaşayabilirdim de. İstanbul’a gelmek gibi bir hevesim hiç yoktu. Tabii şimdi iyi ki gelmişim diyorum ancak İstanbul’a gelme sürecimiz biraz mecburiyetten de kaynaklandı bizim. Ve tiyatroda yapılacak daha çok şey olduğunu düşünüyorum. Hala tadını tam aldığımı düşünmüyorum. Şu içinden geçtiğimiz sürecin biraz önce bitip yeniden sahnelere dönmeyi çok arzuluyorum.” sözleriyle sahnelere duyduğu özlemi de dile getirdi.