Edo Dönemi’nde 17. yüzyıl ile 19. yüzyıl arasında ortaya çıkan Ukiyo-e sanatı baskıcı bir ideojiye verilen bir reaksiyon gibidir. O yıllarda Edo’da yani eski Tokyo’da hakim olan şoganların baskıcı rejimi hayatın birçok alanında olduğu gibi eğlence hayatına da kısıtlamalar getirmiştir. Bu kısıtlamalardan sanat için en büyük dezavantajı oluşturan ise Hollanda dışında hiçbir kültürle dış ticaret yapılmamasıdır çünkü sanat ve kültürel anlamda gelişebilecek herhangi bir yenilikten haberdar olunamayacaktır. Çeşitli eğlence mekanlarında, restoranlarda ve çay evlerinde yapılan kısıtlayıcı düzenlemeler sonucunda ‘eğlenmek’ eylemi oldukça zorlaşmıştır. Tabiki kurallar yine yasakları çekici hale getirmiştir. Bu baskı altında geçen dönemde gündelik hayatın depresifliğinden kaçan insanlar sanatçıların rahat ve gösterişli hayatlarının tasvirlerine ilgi göstermeye başlar. Bu tasvirler arasında sumo güreşçileri, geyşalar ve kabuki (japon draması) aktörleri ünlenir. Bu tarihi dönemle bir noktada bağdaşan Ukiyo-e isminin anlamı ise ‘fani/geçici dünya resimleri’dir, dünyanın fani kısıtlamalarından uzaklaşıp adeta Ukiyo-e’ye sığınılmıştır. Popülerleşen Ukiyo-e çizimlerine daha sonra çeşitli doğa tasvirleri, hayvanlar ve günlük olaylar da girmeye başlar.
Thirty-six Views of Mount Fuji: Fine Breezy Day-Hokusai
GEÇİCİ DÜNYANIN SPİRÜTEL OLARAK ÜSTÜNDE GEZİNMEK…
Ukiyo-e eserleri arasında en dikkat çekeni, değişik perspektifleri kullanmak olmalıdır herhalde, zira resimlere bakarken kendinizi çoğu zaman bir manzara açısında bulursunuz yani sanki yerden değilde karşı bir tepeden ya da bir ağacın üstünden bakar gibi… Bu perspektif kullanımı eserlere fantastik ve hayali bir hava katmıştır. Aynı zamanda izleyicisine hareket hissini veren bu sanat akımı sadece resim sanatında değil tiyatro, şiir ve dekorasyonda da eserler vermiştir.
Alanı genişleyen Ukiyo-e’nin popülerleşmesinin önemli sebeplerinden biri de mürekkeple yapılan eserlerin toplumun alt tabakası için baskı yoluyla maliyetin düşürülmesiyle satılmasıdır. 1764’e kadar mürekkeple boyanan bu baskılar Suzuki Harunobu’nun renkli baskısıyla daha canlı ve daha çok renk çeşitliliğiyle popüleriteyi iyice arttırır. Baskı yöntemiyle eserleri çoğaltılan sanatçılar arasında şu kişiler vardır; Okomuro Masanobu, Toshusai Sharaku, Kitagawa Utamaro…
In the Waves at Kakuda enroute to Sado Island, Edo period
18.yüzyılın sonuna doğru Edo Dönemi’nin bitmesiyle başlayan Meji Dönemi’nde diğer ülkelerle dış ticaret başlar ve batılı sanat kavramlarının Japonya’ya girmesiyle Ukiyo-e artık eskimiş gözükür herkese, zira fotoğrafçılık ve doğrusal perspektif Ukiyo-e’yi demode kılmıştır. Hatta o kadar eskimiştir ki çoğu Ukiyo-e kağıt eserleri paketlemede kullanılıp Avrupa’ya ulaşmıştır. Aynı Japonya’da olduğu gibi Japonlara ait Ukiyo-e ve bu akımın yalınlığı onların sanat dünyasında büyük bir şaşkınlık ve hayranlıkla karşılanmıştır. Özellikle Art-Nouveau ve Empresyonistleri etkileyip, Avrupa’da Le Japonisme adını almıştır.